Esas No: 2021/8310
Karar No: 2022/2115
Karar Tarihi: 21.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2021/8310 Esas 2022/2115 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalının anayasal düzeni zorla ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan beraat eden davacının tazminat talebi kısmen kabul edilirken, yapılan istinaf başvurusu sonucunda hüküm esastan reddedildi. Ancak mahkeme, maddi tazminatın hatalı hesaplama sonucu fazla tayin edildiği, manevi tazminat miktarının ölçütlere uygun olmadığı ve yasal faiz konusunda hatalı bir hüküm verildiği gerekçesiyle kararı bozdu. Dosya İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilirken, kararın bir örneği de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildi. Kararın uygulanmasında 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası ile 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesinin dikkate alınması gerekmektedir.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : İstinaf başvurusunun esastan reddi
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hükme yönelik, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 30.10.2019 tarihli, 2019/2281 Esas, 2019/3531 Karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/238 Esas – 2017/101 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, davacının anayasal düzeni zorla ortadan kaldırmaya teşebbüs suçundan 16.07.1999 – 24.06.2016 tarihleri arasında 6188 gün gözaltında, tutuklu ve hükümlü kaldığı, yeniden yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, beraat hükmünün 01.06.2017 tarihinde kesinleştiği, tahliye tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 725.000 TL maddi, 2.000.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile ödenmesi talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 159.394,90 TL maddi, 408.000 TL manevi tazminatın gözaltına alınma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesi üzerine davalı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinde;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin davanın reddi gerektiğine ilişkin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Maddi tazminatın, davacının gözaltında, tutuklu ve hükümlü kaldığı döneme ilişkin net asgari ücret üzerinden hesaplanan ‘’99.952,20’’ TL yerine, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak ve dava tarihine kadar işleyecek yasal faizinin de eklenmesi suretiyle bu miktarın üstünde kalacak şekilde ‘’159.394,90’’ TL olarak tayin edilmesi suretiyle, davacı lehine fazla maddi tazminata hükmolunması,
2- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda çok fazla manevi tazminata hükmolunması,
3- Kabul ve uygulamaya göre de;
Hükmedilen maddi tazminat miktarına gözaltı tarihi ile dava tarihi arasında işleyecek yasal faizinin eklenmesine rağmen bu miktara tekrar gözaltına alınma tarihinden yasal faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda 30.10.2019 tarihli, 2019/2281 Esas, 2019/3531 Karar sayılı "istinaf başvurusunun esastan reddine" dair hükmünün 5271 sayılı CMK'nın 302/2. madde ve fıkrası uyarınca BOZULMASINA; bozma kararı doğrultusunda işlem yapılmak üzere 5271 sayılı CMK'nın 7165 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8. maddesi ile değişik 304/2. maddesi uyarınca, dosyanın gereği için İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesine; kararın bir örneğinin de İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesine iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE; 21.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.