11. Hukuk Dairesi 2018/1615 E. , 2019/3371 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 3. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 04/04/2017 tarih ve 2016/305 E.-2017/160 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nce verilen 25/01/2018 tarih ve 2017/1241-2018/89 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin Türkiye’nin lider bulgur üreticisi olduğunu, "DURU BULGUR" markası ile %50 bilinirlik ve %30 pazar payı sahibi bulunduğunu, müvekkili şirketin 29, 30, 31, 32 ve 35. sınıflarda tescilli çok sayıda “DURU” esas unsurlu markanın sahibi olduğunu, pek çok ülkede ulusal tescillerinin bulunduğunu, müvekkilinin 03/11/2014 tarihli 2014/88569 sayılı ve “duru dual” ibaresinin marka olarak tescili istemiyle davalı TPMK’na başvuruda bulunduğunu, tescil kapsamında 29, 30. sınıftaki bir kısım emtiaların yer aldığını, başvurunun diğer davalının 174813 ve 2001/17821 sayılı "dual", "dual" ibareli markaları ile benzerlik arz ettiğinden bahisle yaptığı itirazı sonucunda, davalı TPMK ..."nun 2016-M-5955 sayılı kararı ile reddedildiğini, müvekkilleri şirkete ait dava konusu marka başvurusunda yer alan “DURU” ibaresinin, müvekkilleri şirketin asıl ve tanınmış markası bulunduğunu, marka örneğinde yer alan şekil unsurunun da yine müvekkilleri şirket adına 2014/88570 sayı ile tescilli olduğunu, “DUAL” ibaresinin iki/çift/pekiştirilmiş, ürünün kalitesini pekiştiren, ona bir üst kalite/standart ekleyen anlamlarına geldiğini, müvekkilleri şirkete ait 30. sınıfta tescilli 2012/69016 sayılı “DURUDUAL” ve 29, 35. sınıflarda tescilli 2013/57811 sayılı “DURUDUAL” markalarının, ihtilaf konusu marka üzerinde kazanılmış hak yarattığını ileri sürerek, davalı TPMK ..."nun 2016-M-5955 sayılı kararının 29. sınıfın tümü ve 30. sınıfın “şekerlemeler, çikolatalar, bisküviler, krakerler, gofretler, sakızlar” malları dışında kalan diğer malların tümü yönünden kısmen iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, müvekkili Kurum kararının usul ve yasaya uygun bulunduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı şirket vekili, taraf markalarının benzer bulunduğunu, dava konusu markada ayırt edici unsurun “DUAL” sözcüğü olduğunu, 2012/69016 ve 2013/57811 sayı ile tescilli davacı markaları için hükümsüzlük davası açma süresinin henüz dolmaması nedeniyle kazanılmış bir haktan söz edilemeyeceğini, müvekkilleri şirkete ait markaların iptali için açılan davanın da ... kararının verildiği ve işbu davanın açıldığı tarih itibariyle tescilli ve korunmakta olması nedeniyle işbu dava açısından bir etkisinin bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, davacı şirkete ait davaya konu “DURU DUAL” ibareli marka başvurusu ile davalı şirkete ait redde mesnet “DUAL” ibareli markaların benzer olduğu ve dava konusu markanın başvuru kapsamında 29 ve 30. sınıfta yer alan malların, davalı şirkete ait markaların tescili kapsamında da aynen yer aldığı, tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, bu durumun 556 Sayılı KHK.’nın 8/1-b maddesi kapsamında davaya konu markanın tesciline engel teşkil ettiği, davacı şirketin önceki markalarından ... kazanılmış hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre, istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 8,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 02/05/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.