Esas No: 2019/7158
Karar No: 2022/12991
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2019/7158 Esas 2022/12991 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hakkında 5607 sayılı Yasa'ya muhalefet suçundan verilen hüküm, temyiz edildi. Yerel mahkemenin verdiği hükümde suç tarihi itibariyle geçerli olan Yasa'nın ilgili madde ve fıkraları doğru bir şekilde uygulanmadığı belirtildi. Ayrıca, daha sonra yürürlüğe giren Kanunlar ve eklenen maddeler de dikkate alınmadı. Bu nedenle, Yasanın ilgili maddeleri doğru bir şekilde uygulanması gerektiği belirtildi. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması talebinin objektif koşullarının sağlandığı ancak, hükümde bu konuda bir açıklama yapılmadığı belirtildi. Bu nedenle, karar bozuldu. Kanunlar: 5607 sayılı Yasa, 5237 sayılı TCK, 7242 sayılı Yasa, 5271 sayılı CMK, 1412 sayılı CMUK.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet
HÜKÜM : Hükümlülük, müsadere
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/11- son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre ise,
1) Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
2)5271 sayılı CMK'nun 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması müessesesine objektif koşullar bakımından engel hali bulunmadığı anlaşılan, savunmasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesini talep eden ve dosya kapsamında KEMT varakası bulunmadığından kamu zararından haberdar olmayan sanığa davaya konu eşyanın "ithalinde öngörülen gümrük vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler" toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde 5271 sayılı CMK'nun 231/9. fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına hükmedilmesi,
Yasaya aykırı, katılan vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28/09/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.