Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9350
Karar No: 2019/327
Karar Tarihi: 08.01.2019

Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2016/9350 Esas 2019/327 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının yaptığı soruşturma sonucunda, yetkisi olmadığı bir iş için yarar sağlama ve hakaret suçuyla suçlanan şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir. Ancak, müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine dair verilen karar hukuka aykırıdır. Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliğinin kararı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından bozulmuştur. Bu kararın nedeni, Basın Kanunu'nun 26/1. maddesi gereği şüpheli hakkında dava açma süresinin geçmesi ve bu süre içinde delillerin tam olarak toplanamaması nedeniyle dava açılamamış olmasıdır. Kanunun 11. maddesi, süreli ve süresiz yayınlar yoluyla işlenen suçlardan eser sahibinin sorumlu olduğunu belirtirken, süreli yayınlar için yayın sahibi kadar sorumlu müdür ve yayın yönetmeni gibi yetkililer de sorumlu tutulabilir. Süresiz yayınlar için ise sorumluluk yayımcı ve basımcıda olabilir.
18. Ceza Dairesi         2016/9350 E.  ,  2019/327 K.

    "İçtihat Metni"

    KARAR

    Yetkili olmadığı bir iş için yarar sağlama ve hakaret suçlarından şüpheliler ..., ... ve ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonunda Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 26/11/2014 tarihli ve 2013/29265 soruşturma, 2014/13205 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki vekili tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 09/02/2015 tarihli ve 2015/815 değişik iş sayılı karar Adalet Bakanlığı tarafından yasa yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 22/12/2015 gün ve 401053 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
    İstem yazısında; “5271 sayılı Kanun’un 160. maddesi uyarınca, Cumhuriyet savcısının, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlaması gerektiği, aynı Kanun’un 170/2. maddesi gereğince yapacağı değerlendirme sonucunda, toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açacağı, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vereceği, buna karşın Cumhuriyet savcısının 5271 sayılı Kanun’un kendisine yüklediği soruşturma görevini yerine getirmediği, ortada yasaya uygun bir soruşturmanın bulunmadığı durumda, anılan Kanun’un 173/3. maddesindeki koşullar oluşmadığından, itirazı inceleyen merciin Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmasını sağlamak maksadıyla itirazın kabulüne karar verebileceği yönündeki açıklamalar karşısında, somut olayda müşteki ...’in Büyükçekmece Belediyesinde Mali Hizmetler Müdürü olarak görev yaptığı, şüpheliler ... ve ...’nun anılan Belediyede başkan danışmanı olarak görev yaptıkları, şüpheli ...’ın ise anılan Belediye için yaptığı bir kısım elektrik işlerinden dolayı alacaklı olduğu, 17/09/2013 tarihinde “...” isimli yerel gazetede ve aynı gazeteye bağlı internet sitesinde “IPhone 5’i getir ödemeyi al!” başlığı ile yayınlanan haberde ... Elektrik firma sahibi ...’ın anılan Belediye yetkililerinin teminatı ödemek için kendisinden 2 adet IPhone 5 cep telefonu istediklerini beyanla Cumhuriyet Başsavcılığına şikayetçi olduğu belirtilerek şikayet dilekçesinin haberde yayınlandığı, haberin içeriğinde Belediye Başkan Danışmanı ...’ın Belediye Mali İşler Müdürü ...’e verilmek üzere söz konusu telefonları istediklerinin belirtildiği, şüpheli ... tarafından yapılan şikayete ilişkin dosyanın bu dosya ile birleştirildiği, ancak şüpheliler ... ve ...’ın müşteki ... adına cep telefonu istediklerine dair haklarında kamu davası açılmasını gerektirir delil bulunmadığı belirtilerek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, şüpheli ... hakkında ise basın yoluyla hakaret suçuna ilişkin dava açma süresinin 6 ay olduğu ve bu süre içerisinde delillerin tam olarak toplanamaması nedeniyle dava açılamadığı ve sürenin dolması nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmiş ise de şüpheli ...’ın basın mensubu olmadığı, Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 05/05/2011 tarihli ve 2010/22650 esas, 2011/6288 sayılı ilamı ile “5187 sayılı Basın Yasasının 26/1 maddesinde öngörülen dava açma süreleri, basın yoluyla işlenen suçlar açısından, aynı Yasanın 1. ve 3. maddelerine göre basın özgürlüğünden; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını kullanarak yararlanacak ve cezai sorumlulukları anılan Yasanın 11. maddesinde belirtilen basın görevlileri için öngörülmüştür. İncelenen dosyada, yakınan aleyhine açıklama yaptığı iddia edilen belediye başkanı şüpheli Süleyman Kaldırım"ın yazının yayımlandığı gazetede Basın Yasasının 11. maddesi kapsamında değerlendirilebilecek bir görevinin bulunduğu ileri sürülmemiştir. Bu durumda adı geçen şüpheli yönünden Basın Yasasının 26/1 maddesindeki dava açma süresinin dikkate alınması olanaksızdır.” şeklindeki kabulü de dikkate alındığında dava açma süresi dolduğundan bahisle şüpheli ... hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğu dikkate alınmaksızın itirazın bu yönden kabul edilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.” denilmektedir.
    Hukuksal Değerlendirme:
    5187 sayılı Basın Kanunu’nun, 11. maddesinde;
    “Süreli yayınlar ve süresiz yayınlar yoluyla işlenen suçlardan eser sahibi sorumludur.
    Süreli yayınlarda eser sahibinin belli olmaması veya yayım sırasında ceza ehliyetine sahip bulunmaması ya da yurt dışında bulunması nedeniyle Türkiye"de yargılanamaması veya verilecek cezanın eser sahibinin diğer bir suçtan dolayı kesin hükümle mahkum olduğu cezaya etki etmemesi hallerinde, sorumlu müdür ve yayın yönetmeni, genel yayın yönetmeni, editör, basın danışmanı gibi sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkili sorumlu olur. Ancak bu eserin sorumlu müdürün ve sorumlu müdürün bağlı olduğu yetkilinin karşı çıkmasına rağmen yayımlanması halinde, bundan doğan sorumluluk yayımlatana aittir.
    Süresiz yayınlarda eser sahibinin belli olmaması veya yayım sırasında ceza ehliyetine sahip bulunmaması ya da yurt dışında olması nedeniyle Türkiye"de yargılanamaması veya verilecek cezanın eser sahibinin diğer bir suçtan dolayı kesin hükümle mahkum olduğu cezaya etki etmemesi hallerinde yayımcı; yayımcının belli olmaması veya basım sırasında ceza ehliyetine sahip bulunmaması ya da yurt dışında olması nedeniyle Türkiye"de yargılanamaması hallerinde ise basımcı sorumlu olur.
    Yukarıdaki hükümler, süreli yayınlar ve süresiz yayınlar için bu Kanunda aranan şartlara uyulmaksızın yapılan yayınlar hakkında da uygulanır." belirtilmiştir.
    5187 sayılı Basın Kanunun 26/1. maddesinde öngörülen dava açma süreleri, basın yoluyla işlenen suçlar açısından, aynı Kanunun 1. ve 3. maddelerine göre basın özgürlüğünden; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını kullanarak yararlanacak ve cezai sorumlulukları anılan Kanunun 11. maddesinde belirtilen basın görevlileri için öngörülmüştür.
    İncelenen dosyada, müştekinin Büyükçekmece Belediyesi"nde Mali Hizmetler Müdürü olarak görev yaptığı, müştekinin şikayetinde, hakkında 17/09/2013 tarihli Haberdar isimli yerel gazetede belediyeden alacaklı olan şüpheli ..."dan kendisinin iki adet telefon getirmesi halinde teminatı ödeyeceğini belirten haber yapıldığı, hakkında bu şekilde iddiada bulunan şüpheliden şikayetçi olduğunu belirttiği, şüphelinin haberin yapıldığı gazetede Basın Kanunun 11. maddesi kapsamında değerlendirilebilecek bir görevinin bulunmadığı, bu durumda adı geçen şüpheli yönünden Basın Kanunun 26/1 maddesindeki dava açma süresinin dikkate alınması mümkün değildir. Bu nedenle Bakıköy Cumhuriyet Başsavcılığınca Basın Kanunundaki dava açma süresi dolduğundan bahisle verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karar ve bu karara itiraz sonucunda verilen itirazın reddine dair karar da hukuka aykırıdır.
    Sonuç ve Karar:
    Yukarıda açıklanan nedenlerle;
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının düzenlediği tebliğnamedeki düşünce, yapılan açıklamalara göre yerinde görüldüğünden,
    1- Şüpheli ... hakkında Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 09/02/2015 tarihli ve 2015/815 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2- Aynı kanun maddesinin 4-a fıkrası gereğince, sonraki işlemlerin mahallinde tamamlanmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığına sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 08/01/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi