13. Hukuk Dairesi 2015/20822 E. , 2018/3110 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı şirkette 1.1.2007 tarihinden itibaren pilot olarak görev yaptığını, 1.1.2011 tarihli sözleşme ile yenilendiğini, davalının 10.9.2011 tarihli ihtarla sözleşmenin feshedildiğini bildirdiğini ileri sürerek, davalının sözleşmeyi tek taraflı ve haksız olarak feshi nedeni ile sözleşmede öngörülen 15.000 euro cezai şart ile 2010 yılı 24 günlük yıllık ücretli izin alacağı, dönem sonuna kadar ücret kaybı alacağı toplamından şimdilik 2750 euronun faizi ile ödetilmesini istemiş, ıslah ile talebini artırmıştır.
Davalı, davacının tutum ve davranışları nedeni ile sözleşmenin haklı olarak feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, akdin feshinin haksız olduğunun tesbitine, 15.000 euro cezai şart, 1.250 euro yıllık izin ücreti, 1.250 euro ücret alacağının akdin fesih tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, sözleşmenin haksız feshedildiği iddiasına dayalı maddi tazminat istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki 1.1.2011 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde, sözleşmenin 1.1.2011 tarihinde yürürlüğe girip, 31.12.2011 tarihinde sona ereceği ve taraflarca sözleşmenin tek taraflı olarak haksız feshedilmesi halinde diğer tarafa 15.000 euro ceza-i tazminat ödeyeceğinin kararlaştırıldığı ve davalının davacıya gönderdiği 6.9.2011 tarihli ihtarla, talimat ve yönetmeliklere aykırı davranışı nedeni ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiği, dosyadaki bilgi ve belgelerle, tüm dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Davacı, taraflar arasındaki sözleşmede kararlaştırılan cezai şartla birlikte sözleşmenin tek taraflı ve haksız feshi nedeni ile dönem sonuna kadar olan ücret alacağını da eldeki dava ile talep etmiştir.
Fesih tarihi itibariyle yürürlükte bulunan, Borçlar Kanunu"nun 158. ve devamı maddelerinde düzenlenen cezai şart, sözleşmenin hiç veya gereği gibi ifa edilmemesi halinde borçlunun belirli bir miktar para ödeme taahhüdüdür. Anılan maddenin 1.fıkrasında seçimlik cezai şart, 2.fıkrasında ise ifaya eklenen cezai şart düzenlenmiştir. Seçimlik cezai şartın düzenlendiği Borçlar Kanununun 158.maddesinin 1.fıkrasında, “Akdin icra edilmemesi veya natamam olarak icrası halinde tediye edilmek üzere cezai şart kabul edilmiş ise hilafına mukavele olmadıkça alacaklı, ancak ya akdin icrasını veya cezanın tediyesini isteyebilir.” hükmü mevcut olup, madde metninden de açıkca anlaşıldığı üzere sözleşme gereği hiç ya da gereği gibi yerine getirilmediği takdirde aksine kararlaştırma yoksa alacaklı ya edimin ifasını yada cezai şartın ödenmesini isteyebilir. İkisini bir arada talep etmesi mümkün değildir.
Bu açıklamaların ışığı altında dava konusu olaya bakılacak olursa, taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesindeki kararlaştırma, az yukarda açıklanan BK. 158/1 maddesinde düzenlenmiş olan seçimlik cezai şart niteliğinde olup, alacaklı sözleşmeye aykırılık halinde ya cezai şartı ya da akdin ifasını isteyebilir. Davacı, dava dilekçesinde sözleşmede öngörülen cezai şartla birlikte sözleşme gereğince ödenmesi gereken ücretin de ödetilmesini istemişse de, seçimlik cezai şartta alacaklının bu iki olanaktan yalnız birini seçmesi zorunlu olduğundan, mahkemece davacıya iki haktan hangisini tercih ettiği sorulup, sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken açıklanan hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1. Bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.