19. Hukuk Dairesi 2018/638 E. , 2018/6119 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacılar vekili, davacı şirketin, davalı şirket ile kurmayı düşündüğü ticari ilişki nedeniyle müvekkili olan üçüncü şahıs ... tarafından, ileride doğabilecek borçlara teminat amacıyla davalı şirket lehine taşınmazı üzerinde 200.000 TL bedelli 1. dereceden ipotek tesis edildiğini, ancak davacı şirketin o tarihten bu yana, davalı şirketle hiçbir şekilde ticari ilişkiye girmediğini, davalıdan hiçbir mal almadığını, buna rağmen davalı şirketin ihtarname keşide ederek davacı şirketin 315,136.15 TL borcu olduğunu, borcun ödenmemesi halinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolunda takip başlatacağını bildirdiğini belirterek davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı şirketin ipotek akdinde taraf olmadığını, davalının alacağının yazılı belgeler ile sabit olduğunu, ticari ilişki nedeniyle davacı şirketten 315.136.15 TL alacaklı olduğunu,borçlu şirketin satın aldığı mallara karşılık çekler verdiğini ve bu çeklerin ödenmediğini, borçlu şirket yetkililerinin, şirketin içini boşaltmaları ve muvazaalı olarak unvan benzerliğine dayalı ... yerine, ... şeklinde yeni bir şirket kurmaları nedeniyle yapılan icra takiplerinin semeresiz kalacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalının dava dışı ... şirketinden doğmuş veya doğacak alacağını ipotekle teminatlandırmasının önüne geçmek maksadıyla, hileli olarak davacı ... Tarım şirketinin borçları için davacı gerçek kişinin teminat vermesinin sağlandığı, gerek öğreti gerekse yargı kararlarında benimsenen tüzel kişilik perdesinin kaldırılması teorisi kapsamında, davacının dava dışı ... şirketten farklı bir tüzel kişilik olduğundan onun borcundan sorumlu olmayacağına ve ipoteğin sadece kendi tüzel kişiliğinin borçları için kurulduğuna yönelik iddiasının dinlenemeyeceği, dava dışı ... şirketinin davalıya olan borçlarından dolayı davacı şirketin sorumlu olduğu, bu kapsamda davalı şirket lehine davacı şirketle yapılan hukuki işlemle üçüncü kişi tarafından verilmiş ipoteğin de bu borçları temin ettiğinin kabulü gerektiği, bu sorumluluğun haksız fiil temeline dayanması nedeniyle tapuda resmi şekil şartının buna engel olamayacağı,davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamındaki bilgi ve belgelerden, davalı şirket ile dava dışı ... Ltd.Şti arasında ticari ilişki devam ederken 06.07.2010 tarihinde davacı ... Tarım Ltd.Şti’nin kurulduğu, kuruluşundan iki gün sonra 08.07.2010 tarihinde davacı ...’nın taşınmazı üzerinde davacı ... Tarım Ltd.Şti’nin davalı şirkete olan borçlarının teminatı olarak üst sınır ipoteğinin tesis edilmiş olduğu ve davacı ... Tarım şirketi ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin ipotek tesis tarihinden önce dava dışı ... Ltd.Şti ile ticari ilişkisinin devam ettiği ve ipotek tarihinde davacı ... Tarım Ltd.Şti’nin ayrı bir tüzel kişilik olduğunu bilerek bu şirket ile yapılacak ticari ilişkinin teminatı olarak ipotek tesis edildiğini basiretli bir tacir olarak bilebilecek durumda olduğundan, mahkemece somut olayda uygulama yeri bulunmayan tüzel kişilik perdesinin aralanması ve haksız fiil hukuki nedenine dayanarak dava dışı ... Ltd.Şti’nin davalıya olan borçlarından dolayı ipotek borçlususunun ve davacı ... Tarım Ltd.Şti’nin sorumlu olduğunun kabulüne yönelik yanılgılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 27/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.