16. Hukuk Dairesi 2013/5445 E. , 2013/5826 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden davalı ... v.s. vekili Av.... geldi. Aleyhine temyiz istenilen Taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Ulutaş Köyü çalışma alanında bulunan 170 ada 1 parsel sayılı 24667,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, harici taksim, ifraz, irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle İbrahim oğlu ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... vekili, yasal süresi içinde tapu kaydına ve miras yolu ile gelen hakka dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ..., ...vekili ve ... vekili, davacı ile aynı iddialara dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişmeli parsellerin 2/4"er paylarının ... oğlu ..., 1/4"er paylarının ... oğlu ... ve ... oğlu ...adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; çekişmeli taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin iradi olarak terk edilmesi ve tapu kaydı paydaşlarının ölüm tarihleri itibariyle davalı taraf yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 13/B-c maddesinde öngörülen edinme koşullarının oluşmadığı kabul edilerek karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Kadastro tespitlerinin ve tarafların dayanağını oluşturan tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilmemiş, tapu kayıtlarında kim veya kimlerin hangi pay oranları ile paydaş oldukları ve paydaşlar arasındaki akdi veya irsi ilişkinin ne şekilde olduğu açık bir şekilde belirlenmemiş; bu kayıtlar yöntemince mahalline uygulanarak kapsamları belirlenmemiş, kadastro tespitlerine aykırı sonuçlara ulaşıldığı halde tüm tespit bilirkişileri dinlenilmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma, inceleme ve uygulama ile karar verilemez. Doğru sonuca ulaşılabilmesi için; öncelikle dayanak tapu kaydı, tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tapu Arşiv Dairesi Başkanlığı ile yerel tapu müdürlüğünden getirtilerek tapu kayıtlarında kim veya kimlerin, hangi pay oranları ile paydaş oldukları belirlenmelidir. Yine, çekişmeli taşınmaza komşu ve sınır olan tüm taşınmazlara ait onaylı tutanak örnekleri ile kadastro tespitlerinin dayanaklarını oluşturan kayıtları da dosya içine getirtilmelidir. Bundan sonra komşu köy veya mezralarda oturan tarafsız kişiler arasından belirlenecek yerel bilirkişi kurulu, tüm tespit bilirkişileri ve taraf tanıkları ile uzman fen bilirkişi hazır olduğu halde mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte; öncelikle dayanak tapu kaydı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 20. maddesi uyarınca mevki ve sınırları tek tek okunarak mahalline uygulanıp kapsamı belirlenmelidir. Uygulamada çekişmeli taşınmaza komşu olan taşınmazların tutanak örnekleri ile dayanaklarını oluşturan kayıtlarından yararlanılmalıdır. Yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın hangi tarihten beri kim veya kimlerin zilyetliğinde olduğu, zilyetliğin kimden kime ve ne şekilde geçtiği, taraflar arasındaki akdi ve irsi ilişkilerin neler olduğu, tapu kayıt malikleri arasında yapılmış bir paylaşma olup olmadığı, olmuşsa paylaşma sonucu çekişmeli taşınmazın kim ve kimlerin payına düştüğü, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin kesintiye uğrayıp uğramadığı, zilyetliğin iradi olarak terk edilip edilmediği gibi, taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü için aydınlatılması gereken tüm hususlar sorulup saptanmaya çalışılmalıdır. Yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri komşu taşınmazların tutanak örnekleri ve varsa dayanaklarını oluşturan kayıtlarla denetlenmeli, beyanlar arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli kadastro espitlerine aykırı sonuçlara ulaşılması halinde ise, tüm tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek aykırılıkların giderilmesine çalışılmalıdır. Keşfe katılacak fen bilirkişisinden yapılacak keşif ve uygulamaları izleyip denetlemeye olanak verir, yapılacak kayıt uygulaması ile dayanak tapu kaydının gösterilen sınırları işaretlenmiş ve dayanak tapu kayıtlarının kapsamını gösterir ayrıntılı rapor alınmalıdır. Bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek; dayanak tapu kaydının kapsamında kaldığı değerlendirilecek taşınmazlar yönünden; tapu kaydında tarafların hangi pay oranları ile paydaş oldukları, tapu kaydı malikleri arasında yöntemince yapılmış bir paylaşım olup olmadığı, olmuşsa ne zaman yapıldığı, paylaşım sonucu hangi taşınmazın kim veya kimlerin paylarına düştüğü, bu taşınmaz üzerinde paylaşım sonrası sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresinin nasıl olduğu ile taşınmazlara zilyet olmayan paydaşların tapudaki paylarının 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun kadastro tespit gününden önceki şekli ile yürürlükte bulunan 13/B-c maddesi uyarınca zilyetleri yararına hukuki değerlerini kaybedip kaybetmediği ile hukuki değerini kaybetmişse kim veya kimler yararına edinme koşullarının oluştuğu tartışılarak bir karar verilmelidir. Dayanak tapu kaydının kapsamında kalmadığı değerlendirilecek taşınmaz yönünden ise; bu taşınmaza kim veya kimlerin zilyetliğinde olduğu, zilyetliğin kimden kime nasıl geçtiği, zilyetliğin iradi olarak terk edilip edilmediği, kim veya kimler yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14. maddesi uyarınca zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu hususları tartışılarak bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davalı taraf vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 990.00 TL vekalet ücretinin davacı taraftan alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 28.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.