Esas No: 2021/893
Karar No: 2022/12859
Karar Tarihi: 28.09.2022
Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/893 Esas 2022/12859 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükmün temyiz edilmesi sonrasında yapılan duruşma, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere göre; sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte olan ve değiştirilen bir kanun maddesi gereğince temel ceza belirlendikten sonra uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden hüküm tesisi yapıldığı, ayrıca sanık lehine düzenlemeler içeren yeni kanun maddelerinin gözetilmediği ve müsaderesine karar verilen kaçak eşyanın tasfiyesine de karar verildiği belirlenmiştir. Bu nedenlerle, yerel mahkemenin yasal koşulların oluşup oluşmadığını belirleyip uygulama yapma görevi olduğu hatırlatılmış ve hüküm BOZULMUŞTUR. Kanun maddeleri olarak 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi, 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ve 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası, TCK'nun 53. maddesi ve Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı belirtilmiştir.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
I)Katılan ... İdaresi vekilinin sanık ... hakkında kurulan beraat hükmüyle sınırlı temyiz isteminin incelenmesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, gösterilen gerekçeye ve takdire göre, katılan ... İdaresi vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
II)Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
1-Sanık hakkında suç tarihinde yürürlükte bulunan ve 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasanın 89. maddesiyle değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5. maddesi uyarınca temel ceza belirlendikten sonra aynı Yasanın 3/10. madde ve fıkrası gereğince uygulama yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Yasanın 62.maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği ve anılan madde uyarınca suça konu kaçak eşyanın gümrüklenmiş değerinin iki katı tutarındaki miktarın hüküm verilinceye kadar Devlet Hazinesine ödenmesi halinde verilecek cezada indirim uygulanacağının hüküm altına alındığı gözetilerek,, 5237 sayılı TCK'nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek ilgili hükümlerin yasal koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
3-TCK'nun 53. maddesinin uygulanması açısından 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı gözönünde bulundurularak hüküm oluşturulmasının gerektiğinin gözetilmemesi,
4-Dava konusu kaçak eşyanın 5607 sayılı Yasanın 13/1. maddesi delaletiyle TCK’nun 54/4. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken tasfiyesine de karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321.maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.