Esas No: 2020/688
Karar No: 2021/1515
Karar Tarihi: 28.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 24. Hukuk Dairesi 2020/688 Esas 2021/1515 Karar Sayılı İlamı
T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ BAM 24. HUKUK DAİRESİ
T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
24.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2020/688
KARAR NO : 2021/1515
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
BAŞKAN : ... (...)
ÜYE : ... (...)
ÜYE : ... (...)
KATİP : ... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/01/2020
NUMARASI : 2019/175 E. 2020/17 K.
DAVACI :
VEKİLİ : Av
DAVALI : ...
VEKİLİ : Av. ...
DAVANIN KONUSU : TAZMİNAT
İSTİNAF TALEBİNDE
BULUNAN : DAVACI VEKİLİ ve KATILMA YOLU İLE BAŞVURAN DAVALI VEKİLİ
KARAR TARİHİ : 28/12/2021
KARARIN YAZILDIĞI
TARİH : 29/12/2021
Mahkemece verilen karara karşı davacı vekili ve katılma yolu ile başvuran davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstinaf talebinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya okunup gereği düşünüldü:
TALEP: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacıya ait aracın far ayar ve cam düğmesinin bakım ve onarımının sağlanması için davalı yetkili servise bırakıldığını, aracın tamir edilip teslim edilinmesinden sonra aracın çekişten düştüğünü, araç davalıya tekrar götürüldüğünde gaz kelebeğinde arıza olduğunun bildirildiğini, gaz kelebek kutusunun değişimi sırasında ana karta su kaçtığını, ana kartın tamir edildiğini, gaz kelebeği için 5.076,00 TL ödemek zorunda kaldığını, ana karta su kaçması nedeniyle aracın hasarsızlığının bozulduğunu, aracın hasarlı duruma geldiğini ve zarara uğradığını ileri sürerek aracın hasarsızlığının bozulması nedeniyle değer düşüklüğünün tespit edilerek yanlış onarım nedeniyle ödenen 5.076,00 TL nin tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı cevap dilekçesinde, zamanaşımı ve hak düşürücü sürelerin geçtiğini, davacının iki talepte bulunup tek talep için harç yatırdığını, aracın on üç yaşında olduğunu, davalı teknik servisin davacının bilgisi ve onayıyla edimlerini tam olarak yerine getirdiğini, davacının aracı tam ve sağlam olarak teslim alıp itiraz da etmediğini, araçta herhangi bir değer kaybı meydana gelmediğini ve davacı tarafından kötü niyetli olarak davanın açıldığını belirterek, haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEME KARARI: Mahkemece, davacının değer kaybına yönelik talebi yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığı anlaşıldığından reddine, davacının ödediği 5.076,00 TL'nin iadesine yönelik talebinin kabulü ile 5.076,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, karar verilmiş, hükme karşı davacı vekili ve katılma yoluyla davalı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde, iadesi istenen bedelin 5.076,00 TL olduğunun açıkça belirtildiğinden olmayan talepler yönünden davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, değer kaybına yönelik talebi yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığı anlaşıldığından verilen ret kararının taleple bağlılık ilkesine ayrılık oluşturduğunu, kısmi dava açtıklarını, dava dilekçesinde kullanılan "şimdilik" kelimesi ile ifade edilen HMK'daki kısmi dava olduğunu, kısmi dava ile amaçlananın ise talep konusunun niteliği itibarıyla bölünebilir olduğu durumlarda, sadece bir kısmının ileri sürülmekte olduğunu ve sadece bir kısmını ileri sürüldüğünden dava dilekçesinde bu durumun ifade edildiğini, ancak dava dilekçesinde bahsedilmeyen talep nedeniyle mahkemenin ret kararı vermesinin hatalı olduğunu beyan ederek, kararının kaldırılarak, talepleri doğrultusunda hüküm kurulmasını talep etmiştir.
Katılma yoluyla başvuran davalı vekili istinaf dilekçesinde, davacının aracı dava dışı 3.kişiye satmış olduğundan taraf sıfatı kalmadığından davanın aktif husumet yokluğundan reddine ve mahkeme tarafından hatalı bilirkişi raporuna dayalı olarak karar verildiğini, gerekli teknik tespitlerin yapılmadığını, davacıdan onay alınarak gerekli düzeltmelerin yapılıp, aracın davacıya teslim edildiğini, buna rağmen davacının araçta değer kaybı olduğu iddiası ile bu davayı açmasının iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu beyan ederek, kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE: Davada,TBK'nın 470 vd.maddelerinde düzenlenen eser (araç tamiri) sözleşmesinden kaynaklanan tazminat talep edilmektedir.
Davacı dava dilekçesinde davalının hatalı araç tamir etmesi nedeniyle haksız olarak tamir bedeli ödemek zorunda kaldığı ve davalının hatalı tamiri sonucunda araçta değer düşüklüğü meydana geldiğini ileri sürerek şimdilik araç tamir bedeli olan 5.076,00 TL'nin tahsilini talep ettiğini bildirmiş ve bu değer üzerinden harç ödemiştir.
27/11/2019 tarihli duruşma zaptında yer alan davacı vekilinin beyanında; "Bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep ediyoruz, süresi içerisinde verilmemiş olan itiraz dilekçesinin reddine karar verilmesini talep ediyoruz, ayrıca bizim talebimiz sadece ödenen bedelin iadesi yönündedir, her ne kadar dava dilekçesinin sonuç kısmında değer kaybı ve anakartın orjinali ile değiştirilmesi talep edildiği görülmekte ise de, bu taleplerimiz harçlandırılmamıştır, bu taleplerimizi harçlandırmayacağız, bu nedenle sadece ödenen 5.076,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep ediyoruz" şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır.
HMK’nın 26/1. maddesinde "Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. (2) Hâkimin, tarafların talebiyle bağlı olmadığına ilişkin kanun hükümleri saklıdır."hükmü getirilmiştir.
Dosya kapsamından, davacı vekili tarafından 27/11/2019 tarihli duruşmada da tekrar ettiği üzere dava dilekçesi ile 5.076,00 TL'nın davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Bu durumda, davanın kabulü ile 5.076,00 TL'nın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, şeklinde karar verilmesi gerekirken, mahkemece; "Davacının değer kaybına yönelik talebi yönünden usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığı anlaşıldığından REDDİNE," şeklinde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ancak, belirtilen bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı vekilinin istinaf talebinin reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile hüküm fıkrasının 1.a. ve 1.b. bentlerinin çıkartılarak HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA karar vermek gerekmiştir.
İnfazda duraksamaya yol açmamak için hükmün kesinleşen kısımlarına kararda aynen yer verilmiştir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK.'nun 355. md. hükmüne göre istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
I-A)Katılma yoluyla başvuran davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1/b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
B)Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince KISMEN KABULÜNE,
1-Davacının ödediği 5.076,00 TL'nin iadesine yönelik talebinin kabulü ile 5.076,00 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 346,74 TL harçtan peşin alınan 173,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 173,35 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince hesaplanan 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 887,29 TL yargılama giderinin (harçlar dahil) davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
II)-İstinaf başvurusu nedeniyle yapılan harç ve masraflar yönünden;
1-Alınması gerekli 346,76 TL harçtan peşin alınan 86,69 TL harcın mahsubu ile bakiye 260,07 TL istinaf karar harcının davalıdan tahsili Hazineye irat kaydına,
2-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı vekilince yatırılan istinaf peşin harcının istek halinde iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan 73,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacıya ödenmesine,
5-Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, HMK'nun 362/1-a. maddesi gereğince KESİN olmak üzere 28/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Başkan
...
e-imzalıdır
Üye
...
e-imzalıdır
Üye
...
e-imzalıdır
Katip
...
e-imzalıdır
İş Bu Karar İlamı E-İmza ile İmzalanmıştır.