15. Hukuk Dairesi 2017/2382 E. , 2017/4111 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinin gereği gibi ifa edilmemesi nedeniyle iş bedelinin iadesi ve aracın alıkonularak iade edilmemesi nedeniyle doğan zararın tazmini istemine ilişkin olup; mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Davacı, davalıyla aralarında araç tamirine ilişkin eser sözleşmesi olduğunu, iş bedeli olan 2.200,00 TL"nin ödendiğini aracın 20.12.2013 tarihinde teslimi gerektiği halde tamir için ek para istenerek aracın teslim edilmediğini, karakola başvurarak aracı 17.02.2013 tarihinde tutulan tutanakla teslim alabildiğini ve tamirin de yapılmamış olduğunu belirterek ödenen 2.200,00 TL iş bedelinin iadesini, arabanın zamanında teslim edilmemesinden doğan mahrumiyet nedeniyle 7.500,00 TL tazminatın tahsilini istemiş, ıslah dilekçesiyle 2.200,00 TL"lik talebini 2.531,10 TL"ye çıkartmış, davalı geçerli biçimde yapılan tebliğe rağmen davaya cevap vermemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, TBK"nın 470 ve devamı maddelerde düzenlenen ve konusu araç tamiri işi olan eser sözleşmesine dayalı olarak açılmıştır.
Islah, dava edilen bir talep hakkında mümkün olduğundan kısmi dava olarak açılan bir talebin ıslah yoluyla artırılması mümkün ise de ilk dava dilekçesine konu edilmemiş bir talebin ıslah yoluyla eklenmesi ve talep edilebilmesi mümkün olmadığı gibi bu talebin ayrı bir dava kabul edilerek incelenip karara bağlanması da mümkün değildir (HGK. 29.06.2011 T. 2011/1-364 E. 2011/453 K.).
Borcun ifa edilmemesi nedeniyle borçlunun giderim sorumluluğu ile ilgili TBK"nın 114. maddeye göre; borçlu, genel olarak her türlü kusurdan sorumludur. Borçlunun sorumluluğunun kapsamı, işin özel niteliğine göre belirlenir. İş özellikle borçlu için bir yarar sağlamıyorsa, sorumluluk daha hafif olarak değerlendirilir. Haksız fiil sorumluluğuna ilişkin
hükümler, kıyas yoluyla sözleşmeye aykırılık hâllerine de uygulanır. Kıyas yoluyla uygulanacak hükümlere göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlü (TBK. 49/1) ise de kendi fiil ile zararının artmasına neden olan bu zarara katlanmak zorundadır. Çünkü TBK"nın 51/1. maddesi gereğince; hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler (BK. 51/1).
Yukarıda yapılan açıklama ve sözü edilen kurallarla birlikte somut olay değerlendirildiğinde; davada onarım bedelinin iadesi ve kazanç kaybının tahsili talep edilmiş olup, ıslah dilekçesiyle eklenen yeni talep, dava dilekçesindeki talep kalemlerinden farklı bir talep olduğundan ıslah dilekçesiyle istenmesi ve mahkemece de eklenen bu yeni talebe hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca, aracın tamir edilerek teslim edilmesi gereken tarih 20.12.2013 olduğu halde tutanakla 17.02.2014 tarihinde teslim alınmış olup, bu tarihten itibaren aracın kaç gün içinde tamir edilebileceği de gözetilerek zararın belirlenmesi gerekirken bu yönde inceleme ve değerlendirme yapılıp ek rapor da alınmaksızın dava tarihine kadar hesaplama yapan rapor esas alınmıştır. Bu durumda kazanç kaybının 20.12.2013 tarihinden başlatılıp, 17.02.2014 tarihine eklenecek onarım süresine göre bulunacak tarihe kadar hesaplanıp hükmedilmesi gerekirken bu yönde ek rapor da alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından kararın temyiz eden davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bent uyarınca davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 23.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.