Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4423
Karar No: 2013/7051
Karar Tarihi: 09.05.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4423 Esas 2013/7051 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/4423 E.  ,  2013/7051 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.01.2011 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ipotek şerhinin terkini istemine ilişkindir.
    Davalı banka, davacının ipotek kapsamındaki borcunun devam ettiğini, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, dava kabul edilmiş, Dairemizin 2010/11193 Esas 2010/12671 Karar sayılı ilamı ile davacının sorumlu olduğu borç miktarının belirlenmesinden sonra bu tutarın davacı tarafından depo edilmesi halinde ipoteğin terkinine, aksi durumda davanın reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur.
    Mahkemece, bozmaya uyulmuş ve davalı bankanın savunmalarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı banka vekili temyiz etmiştir.
    İpotek aktinin çerçevesini tayin eden 14.10.2005 ve 09.11.2006 tarihli resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Taşınmazlar üzerindeki her iki ipotek de üst sınır ipoteği ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan üst sınır ipoteğinde alacağın ulaşacağı miktar önceden belirsiz olduğundan taşınmazın ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosunda gösterilen limitle sınırlanabilir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, gecikme faizi, icra takip
    giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan borcun toplam miktarının bu limiti aşması olanaklı değildir. HGK’nun 24.05.1989 tarihli ve 1989/11-294 E.– 1989/378 K. sayılı kararında da yukarıdaki kural benimsenmiştir. Bu kural uyarınca üst sınır ipoteğinde alacak bakımından bir üst sınır tespit edilerek teminatın kapsamı saptanmaktadır. Bu şekilde rehin edilen alacağın tutarı değil, ipotekli gayrimenkulün sorumlu olduğu üst miktar belirlenmektedir. O halde ipotek, alacağı ve alacaklı icra takibi yapmışsa takip giderleri ile temerrüt faizlerini, üst sınıra kadar sınırlamaya tabi olmaksızın teminat altına almaktadır. Bu bakımdan üst sınır ipoteği kurulurken akit tablosuna üst sınır belirlenmesi yapıldıktan sonra “bu meblağa ilaveten ve ayrıca” denilmek suretiyle ilave yapma olanağı bulunmamaktadır. Yapılsa da bu kayıtlar geçerli sayılmaz. Kısaca, ipoteğin üst sınır ipoteği olması durumunda borçlu sadece ipotek akit tablosunda belirtilen miktar ile sınırlı olmak üzere sorumludur.
    Somut olaya gelince; mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen bozma kararı doğrultusunda davalı bankanın defter ve kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişilere inceleme yaptırılmamıştır. Ayrıca, davalı tarafça belirtilen icra dosyaları getirtilmemiş, varlığı savunulan kredi kartı borcu da değerlendirilmemiştir. Bu durumda davacının ipotekli taşınmazının yükümlü olduğu borç miktarının belirlenmesi için gerekirse davalı tarafa kayıt ve belgelerini sunması için kesin süre verilerek bu kayıt ve belgeler ile icra dosyaları ilgili yerlerden getirtilmeli, bilirkişi incelemesi yaptırılarak ipotek ile sorumlu olunan toplam borç miktarı saptanmalı, ipotekle teminat altına alınan miktarı aşmayacak şekilde bulunacak miktarın davacı tarafça depo edilmesi halinde ipoteğin terkinine aksi halde davanın reddine karar verilmelidir.
    Değinilen yönler gözardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulü doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, 09.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi