17. Hukuk Dairesi 2013/3588 E. , 2014/3637 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Geyve Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/10/2011
NUMARASI : 2005/205-2011/427
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili; asıl ve birleştirilen davada, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile kaza yapması sonucunda müvekkillerinin yaralandıklarını, aracının ve araç içerisinde bulunan bir kısım eşyaların zarar gördüğünü, yaralanma nedeni ile ulaşım gideri yaptıklarını ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla toplam 10.837 TL maddi, Sibel için 30.000 TL, Ekrem için 25.000 TL ve Atahan için 40.000,00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı C. F. Kiralama A.Ş. vekili ve T.. K.. Şti. vekili; aracın uzun süreli kira sözleşmesi ile kiralandığından müvekkillerinin işleten olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Davalı A.. S.. Şirketi vekili, sağlık giderlerinden sorumlu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı T. Uluslar arası Nak.Oto.San.Tic.Ltd.Şti. vekili, davanın zamanaşımına uğradığını ileri sürerek reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre birleştirilen davanın zamanaşımı nedeni ile reddine, asıl davada T.. K.. Şti. ve C. F.Kiralama A.Ş."ye karşı açılan davanın husumet nedeni ile reddine, A.. S.. Şirketine karşı açılan manevi tazminat, taksi ücreti ve zarar gören eşya ücreti davasının reddine, davalı Y.. E.. aleyhine açılan manevi tazminatın kısmen kabulü ile Ekrem için 4.000 TL, Atahan için 3.000 TL, Sibel için 1.000 TL"nin kaza tarihinden yasal faiz ile tahsiline, araç hasarına ilişkin 3.177 TL"nin A.. S.. Şti. ve Y.. E.."den tahsiline, eşya hasarına ilişkin 1.130 TL"nin ve ulaşım giderine ilişkin 800 TL"nin Y.. E.."den tahsiline, dair karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazası nedeni ile manevi tazminat istemine ilişkindir.
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli de gözönünde tutularak, B.K.’nun 47. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, M.K"nun 4.maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hakimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür.
Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir.
3- 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 3. ve 19. maddeleri hükümlerine göre trafik kaydı "işleteni" kesin olarak gösteren bir karine değilse de, kimliğini belirleyen
..güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak trafik kayıt maliki, işleten konumunda olmadığını işletenin bir üçüncü kişi olduğunu kanıtladığında, malik olmasına karşın, işleten sıfatıyla sorumlu tutulamaz. Bununla birlikte, zarar gören kişi, davasını açmadan önce işletenin trafik kaydında adı yazılı kişi olup olmadığı konusunda bir araştırma yapmakla yükümlü kılınamaz. Olağan olanı, davanın trafik kaydında adı yazılı kişiye yöneltilmesidir. Somut olayda da davacı, trafik kaydına dayanarak bu davayı davalılar Citilease Finansal Kiralama A.Ş. ve T.. K.. Şti. aleyhine açmış ve onların işleten olmadığı davalıların ileri sürdüğü kanıtlarla doğrulanmıştır. Bu nedenle davanın açılmasında davacının bir kusuru bulunmadığından davanın husumet nedeniyle reddi üzerine davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
4-Birleştirilen dava yönünden; 2918 sayılı KTK"nın 109. maddesi uyarınca; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar. Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir. Zamanaşımı, tazminat yükümlüsüne karşı kesilirse, sigortacıya karşı da kesilmiş olur. Sigortacı bakımından kesilen zamanaşımı, tazminat yükümlüsü bakımından da kesilmiş sayılır. Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğrendikleri günden başlayarak iki yılda zamanaşımına uğrar. Bu yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere davacı "rücu edilecek kimseyi öğrendikten sonra” 2 yıl içinde ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde rücu hakkını kullanmalıdır. Somut olayda; davacının zarar sorumlularından araç işleteni T.Uluslar Arası Nak. Oto San. Tic. Ltd. Şti"yi öğrenmesi daha önce açılan Geyve Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/205 sayılı dosyasında Davalı C. Finansal Kiralama A.Ş. vekili ve T.. K.. Şti. vekilinin 02.11.2005 tarihli davaya cevap dilekçelerinde kazaya konu aracın işleteni olmadıklarını, aracın uzun süreli kiralama sözleşmesi ile T. Uluslar arası Nak.Oto.San.Tic.Ltd.Şti."ye kiralandığının belirtilmesi ile öğrenilmiştir. Kaza tarihi 22.11.2003 tarihi olup davacı vekili tarafından zarar sorumlusu işleten T.Uluslar arası Nak.Oto.San.Tic.Ltd.Şti. Aleyhine 10 yıllık zamanaşımı süresi dolmadan 28.03.2011 tarihinde dava açılmıştır. Dolayısıyla bahsi geçen davanın derdest olduğu dönemde davacının gerçek zarar sorumlusuna karşı açtığı bu davanın zamanaşımına uğradığından bahsedilemez. Bu sebeple işin esasına girilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir.
SONUÇ: yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile, 2,3 ve 4 nolu bette açıklanan nednelerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.