Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/433 Esas 2014/3636 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/433
Karar No: 2014/3636
Karar Tarihi: 13.3.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/433 Esas 2014/3636 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/433 E.  ,  2014/3636 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adıyaman 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 01/01/2013
    NUMARASI : 2013/295-2013/295

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sırasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı ihtiyati haciz isteminin reddine dair verilen ara kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalının kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada görevli polis memurunun hayatını kaybettiğini, müvekkili tarafından ölenin mirasçılarına 70.145,00 TL nakdi tazminat ödediğini, beyanla rücu hakkı gereği davalı aleyhine açtığı asıl davasında aracın kaydı üzerine ihtiyati haciz şerhi konulmasını istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; İİK 257. maddesindeki şartlar oluşmadığı gerekçesi ile ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmiş, ara karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesine ekli belgelerden davalının kusurlu hareketi ile gerçekleşen trafik kazası sonucu olay yerinde görevli polis memurunun öldüğü, Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 2012/272 E-2013/148 K sayılı dosyasının yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporu ile davalı sürücünün ağır kusurlu, ölenin kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle cezalandırılmasına karar verildiği, davacı tarafından tazminat raporu düzenlenerek tazminat komisyon kararı verildiği görülmüştür.
    İcra İflas Kanunu"nun 257. maddesi uyarınca, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
    İİK.nın 258/1 maddesine göre İhtayiti Haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gereken alacağın usul hukuku kurallarına göre kesin bir şekilde isbat edilmesi değildir. Diğer yandan İİK 264 md.hükmüne göre yargılama sırasında da ihtiyati haciz kararı verilebilir.
    Davacı tarafından, davalının kusurlu hareketi ile kazaya sebebiyet vermesi nedeni ile 3. kişiye ödenen tazminatın sigortalıdan tahsili istenmiş olup yukarıda belirtilen belgeler de nazara alındığında sürücünün kusurlu olması halinde rücu şartlarının gerçekleşebileceği kuvvetle muhtemeldir.
    Bu nedenle talebin kabulü gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde talebin reddine karar verilmesi doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, 13.3.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.