11. Ceza Dairesi 2016/7021 E. , 2019/812 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa Muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mükellef sanığın, 2009 takvim yılında gerçek bir mal ve hizmet satışı olmaksızın komisyon karşılığı toplam 2.418.581 TL tutarında 113 adet sahte fatura düzenlediğinin iddia edildiği davada; sanığın, “Ben olay tarihinde .... "da lisede yatılı okuyordum, tanıdığım olan .... olan şahıs yanıma gelerek, temizlik şirketi açmamız gerektiğini, ihale alacak olursak çok para kazanacağımızı söyledi, ben de ona güvenerek, şirket açmasına onay gösterdim ve kendisine vekaletimi verdim,...bu şirkete hiç gitmedim, .... bu işlerle uğraştığı için ona güvendim, iddianame konusu sahte fatura düzenleme olayı ile ilgili alakam yoktur, olay tarihinde yaşım küçük olduğu için faturanın nasıl düzenlendiğini de bilmiyorum, sahte fatura karşılığı da komisyon almam söz konusu değildir, komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme işini..... veya yanındaki çalıştırdığı şahıslar yapmış olabilir, ben söz konusu temizlik firmasının gerçekte faaliyette bulunduğunu zannediyordum.” diyerek suçlamayı kabul etmemesi; tanık olarak dinlenen muhasebeci .... "ün, sanığı şahsen tanımadığını, işleri .... z"ın takip ettiğini, ücretini alamaması neticesinde defterleri .... "a teslim ettiğini söylemesi karşısında, gerçeğin kuşkudan uzak şekilde ortaya çıkarılabilmesi için;
1- Sahte düzenlendiği iddia olunan faturalardan kanaat oluşturacak sayıdaki asıllarının temini ile , faturaların sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını, .... a ait olduğunu söylemesi halinde; .... ’ın CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve faturalar kendisine gösterilerek faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2-.... da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylediği takdirde; yazı ve imza örnekleri temin edilerek, faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya .... ’a ait olup olmadığı konusunda uzman bir kurum veya kuruluştan rapor alınması,
3- Faturalardaki yazı ve imzaların, .... a ait olduğunun belirlenmesi halinde, bu kişi hakkında suç duyurusunda bulunulması, dava açıldığı takdirde bu dava ile birleştirilmesi,
4- Faturalardaki yazı ve imzaların sanığa veya .... ’a ait olmadığının saptanması halinde;
a) Faturaları kullandığı belirlenen mükellefler hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorularak, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Aynı mükellefler hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkilileri veya kişilerin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak, tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının ve faturaların alınması konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
5- Gerektiğinde, faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
a) Mükellef sanığa ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin olup olmadığının araştırılması,
b) Daha sonra, mükellef ile faturaları kullanan şirket ve kişilerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde mahkûmiyet hükmü kurulması,
6- Sahte belge düzenleme suçunda suç tarihinin, düzenlenen son fatura tarihi olduğundan; düzenlenen son fatura tarihinin tespiti gerekirken, karar başlığında suç tarihinin “ 2009 ” olarak eksik gösterilmesi,
7- Kabule göre de, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendinde yer alan haklardan sanığın sadece kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi isabetsizliğinin Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 23.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.