Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/2075 Esas 2019/4752 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2075
Karar No: 2019/4752
Karar Tarihi: 14.11.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2018/2075 Esas 2019/4752 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, kooperatife borcu olmadığının tespiti için dava etmiştir. Davalı ise, davacının kooperatif üyesi olduğunu ve borcu olduğunu savunmuştur. Mahkeme, davacının üyeliğinin devam ettiği tarihte borcu olduğuna karar vermiştir. Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle davayı reddetmişlerdir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi, bu kararı istinaf başvurusunun esastan reddi ile kısmen düzeltmiştir. Davalı vekili temyiz etmiştir. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kararı kesin nitelikte olduğundan, temyiz yoluna başvurulamayacağına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: HMK'nın 353/1-a/3. ve 362/1-c maddeleri.
23. Hukuk Dairesi         2018/2075 E.  ,  2019/4752 K.

    "İçtihat Metni"



    MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE MAHKEMESİ :Kayseri 2. Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki kooperatife borçlu olmadığının tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -

    Davacı vekili, müvekkilinin 21.12.2012 tarihinde davalı kooperatifin yapmış olduğu inşaatlardan 58 no.lu bağımsız bölümünü dava dışı ..."den satın aldığını, davalı kooperatifin ihtarname ile müvekkile biriken aidat borcunun 52.000,00 TL olduğu ve bu borca aylık %4 faiz uygulanacağının bildirildiğini, bu ihtarın hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek müvekkilinin borcunun olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, davacının 27.05.2015 tarihli imzalı dilekçesinde kooperatife ortaklığının kabulünü talep ettiğini, kooperatife üye olarak kabul edildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davanın açıldığı tarih itibariyle davacının üyeliğinin devam ettiği, davacının üyelikten 26.07.2016 tarihi itibariyle istifa ettiği anlaşıldığından açılan davanın niteliği itibariyle kooperatif ile ortağı arasındaki aidat borcu olup olmadığına dair bir menfi tespit davası olup Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine dair verilen karar, davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddi ile HMK"nın 353/(1)-b.2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesinin kararının gerekçesi ve hüküm fıkrası kısmen düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
    Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    HMK"nın 353/1- a/3. maddesinde; "Mahkemenin görevli ve yetkili olmasına rağmen görevsizlik veya yetkisizlik kararı vermiş olması veya mahkemenin görevli ya da yetkili olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması halinde bölge adliye mahkemesinin esası incelemeden kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye veya kendi yargı çevresinde uygun göreceği başka bir yer mahkemesine ya da görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesine duruşma yapmadan kesin olarak karar vereceği", 362/1-c maddede ise; "Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararların temyiz edilemeyeceği" düzenlenmiştir.
    Anılan yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, Bölge Adliye Mahkemesine kendi yargı çevresinde bulunan mahkemeler arasındaki görev ve yetkiye ilişkin uyuşmazlıklarını kesin olarak giderme yetkisi tanındığı, bu uyuşmazlıkların en geç Bölge Adliye Mahkemesi kararıyla çözümlenmesi sisteminin benimsendiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla, ilk derece mahkemesinin görev ve yetkiye ilişkin kararını istinaf başvurusu üzerine inceleyen Bölge Adliye Mahkemesi kararı kesin nitelikte olup bu karara karşı temyiz yoluna başvurulmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla davalılar vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine 14.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.