5. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/5165 Karar No: 2013/8967 Karar Tarihi: 07.052013
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2013/5165 Esas 2013/8967 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2013/5165 E. , 2013/8967 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R – Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir. Arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; Zilyetlik nedeniyle davalıların murisine ait olduğu belirtilip, davacı idare tarafından 171 parsel numarası verilen 7.916,18 m2’lik taşınmazın 2.887,83 m2"lik kısmının kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili talep edilmiştir. Bölgede yapılan kadastro çalışması sonucu kamulaştırma konusu yerin 263 ada 12 parsel olarak 2.387,83 m2 yüzölçümü ile davalıların murisi adına tespit edildiği ve tapu kaydının oluştuğu dosyadaki tapu kaydı ve kadastro tutanağından anlaşılmıştır. Mahallinde yapılan keşif sonucu fen bilirkişisi tarafından düzenlenen raporda 2.387,83 m2"lik taşınmazın kamulaştırma kapsamında kaldığı belirtildiği halde, ziraatçı bilirkişi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın 2.887,83 m2 olarak kamulaştırma bedelinin hesaplandığı ve mahkemece bu kısmın kamulaştırma bedelinin tespiti ve terkinine ilişkin hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Bu durumda fen ve ziraatçı bilirkişi raporları arasındaki taşınmazın yüzölçümüne ilişkin çelişki giderilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U....nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 07.052013 gününde oybirliğiyle karar verildi.