16. Hukuk Dairesi 2013/4302 E. , 2013/5788 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ERDEK İCRA MAHKEMESİ
Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçundan sanık ..."ün İİK"nun 338/1. maddesi gereğince üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık müdafii tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Sanığın mal beyanında bildirmediği taşınmazların tapuya kayıtlı olması nedeni ile harici satışın hukuki sonuç doğurmayacak olması karşısında, taşınmazların sanığın dedesi tarafından muhtarlık satışı ile satılıp satılmadığının araştırılmasına yönelik bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Her ne kadar Dairemizin oyçokluğu ile alınan önceki bozma kararında, beyan ettiği taşınmaz üzerinde 11 adet bildirmediği diğer taşınmazlar üzerinde 10 ile 13"er adet haciz şerhi bulunmasına rağmen, sanığın bu hacizlerden bahsetmediği gibi başka da hiçbir malım yoktur demek suretiyle alacaklıyı ve icra dairesini yanıltacak şekilde bildirimde bulunduğundan gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluştuğu gerekçesiyle beraat kararının bozulmasına karar vermesi nedeniyle mahkemesince bozma kararına uyularak sanığın üç ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, benzer konuda Dairemizce 03.10.2011 tarih ve 2011/2208-5056 sayılı karar ile verilen mahkumiyet kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının "...sanığın mal beyanında bildirmediği araçlar üzerinde hacizler ve rehinler bulunduğunun anlaşılması nedeniyle sanığa ait araçların değerleri belirlenip, satışı halinde üzerindeki diğer rehin ve hacizli dosya alacaklarının karşılanmasını müteakip bu dosya borcu yönünden alacaklıyı tatmin edebilecek miktarda bir paranın kalıp kalmayacağı tespit edilerek sonucuna göre hukuki durumun tayin edilmesi gerektiği..." düşüncesiyle itirazı üzerine Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 10.07.2012 tarih ve 2011/517 Esas ve 2012/340 sayılı kararı ile 6352 sayılı Yasanın 99 ve 101. maddeleri uyarınca itirazın kabul edilip edilmeyeceği yönünden inceleme yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi nedeniyle itiraz Dairemizce incelenerek 27.11.2012 tarih ve 2012/6561-9975 sayılı kararı ile itiraz yerinde görülerek kabulü ile Dairemizin anılan kararının kaldırılmasına karar verildiği dikkate alınarak yapılan incelemede;
Sanığın suç kastının tayini açısından mal beyanında bildirmediği Bandırma ilçesindeki yerin belediye tarafından kamulaştırılıp kamulaştırılmadığı araştırılmadan ve sanığa isnat edilen gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunun oluşabilmesi için bildirimin bizzat borçlu tarafından ve gerçeğe aykırı olduğu öğrenildikten sonra yapılacak karşılaştırma ile mal beyanında bildirilen taşınmazın beyanda bulunulduğu tarih itibariyle mevcut değerinin ipotekli ve hacizli dosya alacaklarının karşılamasından sonra bu dosya borcunu da karşılayıp karşılayamayacağı yönünde inceleme yapılarak, karşılamayacağının saptanması durumunda ise bu kez mal beyanında bildirilmeyen, fakat üzerinde çok sayıda haciz olduğu anlaşılan taşınmazların mal beyanında bulunulduğu tarih itibariyle değerleri ile üzerindeki hacizli dosyaların alacak miktarları tespit edilip, taşınmazların değerinin hacizli dosya alacaklarını ve bu dosya alacağını karşılamaya yetip yetmeyeceği belirlenip, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdiri gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde sanığın mahkumiyetine karar verilmesi isabetsiz olup, yasaya aykırı olan hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 28.05.2013 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(Muhalif) (Muhalif)
MUHALEFET ŞERHİ
İİK"nun 74. maddesinde; "Mal beyanı, borçlunun gerek kendisinde ve gerek üçüncü şahıslar yedinde bulunan mal, alacak ve haklarından borcuna yetecek miktarın tür, mahiyet ve vasıflarını ve her türlü kazanç ve gelirlerini ve yaşayış tarzına göre geçim kaynaklarını ve buna nazaran borcunu ne suretle ödeyebileceğini icra dairesine bildirmesidir" şeklindeki düzenleme ile mal beyanının hangi unsurları içermesi gerektiği belirlenmiş olup, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun yaptırıma bağlandığı aynı Yasanın 338. maddesindeki, "Bu Kanuna göre istenen beyanı, hakikate aykırı surette yapan kimse, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır" şeklindeki düzenleme çerçevesinde somut olaya bakıldığında; borçluya 19.886,86 TL"lik borcu nedeniyle usulüne uygun ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresi içinde verdiği ve İİK"nun 74. maddesine uygun bulunan 20.08.2009 tarihli mal bildiriminde, Beyaz Evler, Tatlısu, Erdek adresinde bulunan evinin Ziraat Bankasına ipotekli olup, başka malının olmadığını ve borcu ödeyecek gücünün bulunmadığını beyan etmesine rağmen, ipotekli bu taşınmaz üzerinde birden fazla hacizler bulunduğu gibi, borçlu sanığın mal beyanı dilekçesinde bildirmediği Erdek İlçesi, Hamamlı Köyü, Ömerderesi Mevkii, 288 parsel ve Aşağıyapıcı Köyü 874 parsel, Bandırma İlçesi, Paşabayır Mahallesi, 1563 ada, 1 parsel, Manyas İlçesi, Kızık Kasabası, Ilıcabaşı Mahallesi, 1170 parsel sayılı taşınmaz malları ile 1978 yılında vefat eden dedesi Mehmet Tüzün’den kalan sekiz adet taşınmazda da hissedar olduğu anlaşılmaktadır.
Mal beyanında bulunmanın amacı, alacaklının alacağına kolayca kavuşabilmesi için borçlunun hacze konu teşkil edebilecek mallarını göstermesidir. Diğer bir deyişle, hacizden önceki dönemde, hakkında icra takibi yapılan borçlunun ne gibi mallarının bulunduğunun saptanmasıdır. Böylece borçlunun takip konusu alacağı karşılayacak miktardaki malları tespit edilerek, borçlunun haczedilecek mallarının bulunmasını kolaylaştırmak suretiyle alacağın kolayca tahsil edilmesi sağlanacaktır.
Gerçeğe aykırı mal beyanında bulunma açısından ise; borçlu, başkasına ait mal, alacak ve hakları kendisininmiş gibi veya kendisine ait mal, alacak ve hakları başkasına aitmiş gibi gösterir (beyan eder) veya saklar, ya da kendisine ait mal, alacak ve haklar üzerinde üçüncü şahısların mevcut haklarını bildirmez veyahut bildirdiği malların kıymetleri ve vasıfları hakkında icra müdürünü hataya düşürecek müspet beyanda bulunur veya bu hususta kasten sükut eder, beyan ettiğinden başka malları da mevcut halde yokmuş gibi beyanda bulunursa, gerçeğe aykırı (hakikate muhalif) beyanda bulunmuş olur.
Somut olayda borçlu dilekçesinde, ipotekli taşınmaz dışında başkaca mal varlığı bulunmadığını açıkça beyan etmiştir. Beyan ettiği bu taşınmaz üzerinde şikâyet konusu icra takibi ile birlikte 11 adet, bildirmediği diğer taşınmazları üzerinde 10 ilâ 13’er adet haciz şerhleri bulunmaktadır. Sanık dilekçesinde, bu hacizlerden hiç bahsetmediği gibi “başka da hiçbir malım yoktur” demek suretiyle alacaklıyı ve icra dairesini yanıltacak şekilde bildirimde bulunması nedeniyle gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçu oluştuğundan, bildirilmeyen taşınmaz malların değerlerinin üzerindeki hacizli dosyaların alacaklarını karşıladıktan sonra bu dosya borcunu da karşılamaya yeterli olup olmadığı yönünde inceleme yapılmasına gerek olmadığı düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılamıyoruz.
(Muhalif) (Muhalif)