17. Hukuk Dairesi 2016/5918 E. , 2019/1587 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu aracın yaptığı kazada, araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır biçimde yaralanıp işgöremez hale geldiğini, oluşan cismani zarar nedeniyle manevi açıdan da zarar gördüğünü belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsilini talep etmiş; 04.11.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 52.816,69 TL"ye yükseltmiştir.
Davalılar vekili, emniyet kemeri takmayan davacının yaralanmasında ağır kusurlu olduğunu, davacı ..."nin kardeşi olan davacının araçta hatır için taşındığını ve bu nedenle tazminattan indirim yapılması gerektiğini, düzenli geliri olmayan davacının maddi zararı ve iddia ettiği gibi maluliyetinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 52.816,69 TL maddi tazminatın (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere) ve 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; davalı tarafa ait araçta yolcu olan davacının kazanın oluşumunda kusurunun bulunmasının mümkün olmadığı, davacının emniyet kemeri takmadığına dair davalı taraf savunması dışında bir delilin bulunmaması nedeniyle davacının müterafik kusurlu kabul edilmesinin de mümkün olmadığı dikkate alındığında, oluşa ve dosya kapsamına uygun olarak düzenlenen bilirkişi raporundaki kusur tespitinin benimsenmesinde bir usulsüzlük görülmemesine; davacının kazadaki yaralanmasından kaynaklanan kalıcı maluliyeti bulunup bulunmadığı hususunu, kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuat hükümlerine uygun biçimde ve kazadaki yaralanma ile illiyet bağı içinde bulunan durumları irdelemek suretiyle değerlendiren uzman bilirkişi heyeti raporundaki maluliyet oranının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; davalı Bilgi"nin kardeşi olan ve bu davalıya ait araçta yolcu olarak bulunan davacının, ahlaki görevin ifası niteliğinde taşınmasının hatır taşıması olarak değerlendirilemeyeceği, kaldı ki davacının davalı tarafa ait işyerinde çalışıyor olması ve davalı taraf işinin görüldüğü zamanda kazanın gerçekleşmiş olması nedeniyle de olayda hatır taşımasından bahsedilemeyeceği gözetildiğinde, bu yöne ilişkin davalılar vekili temyizinin yerinde görülmemesine; ceza soruşturmasında, sadece şikayetinden vazgeçen ve tazminat haklarından açıkça vazgeçmeyen davacının tazminat talep hakkının bulunmasına göre; davalılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 3.474,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.