23. Ceza Dairesi 2015/1952 E. , 2015/723 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dolandırıcılık suçunun oluşabilmesi için; failin bir kimseyi, kandırabilecek nitelikte hileli davranışlarla hataya düşürüp, onun veya başkasının zararına, kendisine veya başkasına yarar sağlaması gerekmektedir. Hile nitelikli bir yalandır. Fail tarafından yapılan hileli davranış belli oranda ağır, yoğun ve ustaca olmalı, sergileniş açısından mağdurun inceleme olanağını ortadan kaldıracak nitelikte bir takım hareketler olmalıdır.
Sanığın, kendi adına kayıtlı firma ismi altında, çalışanları ile birlikte şikayetçilere kapıdan yaptıkları satışlarda ...Hipermarket çalışanı olarak tanıttığı, ücretsiz parfüm vermeyi vaat ederek parfüm kutusu içinden hediye çıkması durumunda 50 TL ücret alırız, şayet hediyeyi beğenmediğiniz durumda ... Hipermarketten hediye ürünleri değiştirebilirsiniz demek suretiyle üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanığın ... Hipermarket adını yetkili olmadığı halde kullanarak, kapıdan yapmış olduğu satışlarda hileli hareketlerle şikayetçileri dolandırdığına dair mahkemenin sübuta ilişkin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E., 2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamasına rağmen, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezalarının alt sınırın üzerinde 30 gün olarak tayin edilmesi,
2-TCK"nın 53.maddesinin 1.fıkrasının (c) bendinde yer alan "sanığın kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerine" ilişkin hak yoksunluğunun koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanabileceğinin nazara alınmaması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden duruşma yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "30 gün", "25 gün TL" ve "" 500 TL "" adli para cezası terimlerinin tamamen çıkarılarak, yerlerine sırasıyla "5 gün", ""4 gün"" ve " 80 TL" adli para cezası ibarelerinin eklenmesi, ayrıca; 5237 sayılı Kanun’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün tamamen çıkartılıp yerine, "5237 sayılı TCK"nın 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca, 1. fıkranın c bendinde yer alan, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık haklarından koşullu salıverilme tarihine kadar, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına" denilmek suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi