5. Hukuk Dairesi 2020/837 E. , 2021/5551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin ilk derece mahkemesinin kararına karşı bir kısım davalılar vekilleri ile davacı idare vekilinin istinaf başvurusu üzerine Samsun Bölge Adliye Mahkemesinin 6. Hukuk Dairesinin istinaf istemlerinin esastan reddine dair kararı ile birlikte Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/120 E. - 2019/259 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi bir kısım davalılar vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karara karşı, bir kısım davalılar vekilleri ile davacı idare vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesince HMK"nun 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine ilişkin hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu"nun 14/3. maddesi uyarınca kamulaştırma davalarında paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a maddesi gereğince, miktar veya değeri her paydaş için 58.800,00-TL"yi geçmeyen davalara ilişkin olarak Bölge Adliye Mahkemesi kararları kesin olup bu kararlar aleyhine temyiz yoluna başvurulamaz.
Bu nedenle davalılardan ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... yönünden davalılar vekillerinin temyiz dilekçelerinin reddine karar verildikten sonra, adı geçenler dışındaki davalılar yönünden yapılan incelemede;
Aşağıda açıklanan gerekçelerle Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan ret kararı kaldırıldıktan sonra Trabzon 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2019/120 E. - 2019/259 K. sayılı kararının incelenmesinde,
Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; arsa niteliğindeki Ortahisar İlçesi, ... Mahallesi, 421 ada 5 parsel sayılı taşınmaza 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 11/1-g maddesi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak;
1-634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu’nun 46. maddesinin son fıkrası (ana gayrimenkulün arsası ile birlikte kamulaştırılması halinde her bağımsız bölümün kamulaştırma bedeli bağlantılı bulunduğu arsa payı ile eklentileri de göz önünde tutularak ayrı ayrı takdir olunacağı) hükmünü koymuştur. Böyle olunca ana yapının arsasına 2942 sayılı Kanunun 11. maddesinin 1. fıkrasının g bendi göz önünde tutularak kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre, üzerindeki yapılara aynı maddenin H bendi gereğince değerlendirme tarihindeki resmi birim fiyatları ve yapı maliyet hesapları gösterilip yıpranma payı düşülmek suretiyle ve ayrıca İ bendi hükmü uyarınca bedelin tespitinde etkili olacak diğer objektif ölçüler de dikkate alınarak kamulaştırma karşılığının yasal biçimde belirlenmesi gerekir.
Buna göre yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda arsa değeri ve tüm yapının (ortak yerleri içerir biçimde) değeri hesaplandıktan sonra, toplam bedel üzerinden arsa payına düşen miktarına göre bağımsız bölümün karşılığı tespit edilir. Şayet o bağımsız bölüm yapısında değeri etkileyecek özellik ve nitelikte ekstra ilaveler varsa bunlar da göz önünde tutulmak gerekir.
Yukarıda açıklanan esaslar dairesinde sözü edilen bağımsız bölümlere değer biçilmesi için bilirkişi kurulundan ek rapor alınarak, bilirkişilerin ilk raporunda ısrar etmeleri halinde yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılıp, alınacak rapor sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2- Ortahisar Belediye Başkanlığının 15.06.2017 tarihli yazısı ve ekindeki dava konusu taşınmaza ait imar durum krokileri, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde dava konusu taşınmazda kamulaştırmadan arta kalan 304,44 m2lik kısmın işe yaramayacağı gözetilerek bu bölümün bedeline hükmedilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
3-Dava konusu taşınmazda 10 nolu bağımsız bölüm maliki ..."ya ait tapu kaydında dava dışı ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ..."ın nüfus kaydı getirtilerek sağ olduğunun anlaşılması halinde davaya dahil etmesi için davacıya süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı payına denk gelecek kısmının intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi davacı ... adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davacı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi,
4-Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 12055/17 numaralı başvuru sonucu verilen 23.10.2018 tarihli kararı ve Anayasa Mahkemesinin 2016/9364 başvuru numaralı, 01.06.2019 gün 30791 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kararı da göz önüne alındığında davacı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğinin düşünülmemesi,
Doğru olmadığı gibi;
5-Anayasa Mahkemesinin 27/11/2020 gün 31317 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 16/07/2020 tarih 2018/104 Esas - 2020/39 Karar sayılı kararı ile 7139 sayılı Kanunla Değişik Kamulaştırma Kanunun 10/8. fıkrasının dördüncü cümlesi; “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit edilen bedelden az olması durumunda hâkim tarafından tespit edilen bedel, fazla olması durumunda idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedel, peşin ve nakit olarak hak sahibi adına, kalanı ise bedele ilişkin kararın kesinleşmesine kadar üçer aylık vadeli hesapta nemalandırılmak ve kesinleşen karara göre hak sahibine verilmek üzere” bölümü ile yedinci cümlesinde yer alan “idarenin kıymet takdir komisyonunca tespit ettiği bedelden fazla olması halinde fazla olan tutarın bloke edildiğine” ibaresinin Anayasa’ya aykırı olduğu ve iptal edildiği nazara alınarak hüküm kurulması gerektiği gibi,
6-Kabule göre de;
Kamulaştırmadan arta kalan kısmın bedeline hükmedilmediği halde bu kısmın idare adına tesciline ilişkin karar verildiğinden,
Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle bir kısım davalılar vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, HMK’nun 373/1. maddesi uyarınca kararın bir örneğinin Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi"ne GÖNDERİLMESİNE, davalılardan Milli Piyango idaresi harçtan muaf olduğundan harç alınmamasına, temyize gelen davalılardan ..., ... vd., ... ..., ... vd., ..., ..."dan peşin alınan temyiz harçlarının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 14/04/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.