Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2049
Karar No: 2022/3640
Karar Tarihi: 18.04.2022

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2049 Esas 2022/3640 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2022/2049 E.  ,  2022/3640 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TÜKETİCİ) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki hakem heyeti kararına itiraz davasının mahkemece yapılan yargılaması neticesinde davanın usulden reddine dair kesin olarak verilen hükmün Adalet Bakanlığınca kanun yararına bozulması istenilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalı ... ...’ın şirketten satın almış olduğunu iddia ettiği aracın gösterge panelinin çatladığını, bu hasarın imalat hatasından kaynaklandığını, onarımının garanti kapsamında yapılması gerektiğini ileri sürerek tüketici hakem heyetine başvurduğunu, Elazığ Valiliği İl Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığının 17/09/2020 tarih ve 006720200001587 nolu kararı ile bilirkişi incelemesi yapılmadan gösterge panelindeki hasarın imalat hatasından kaynaklandığı gerekçesiyle talebinin kabulüne ve söz konusu 9.023,71-TL'lik gösterge panelinin garanti kapsamında değişimine karar verildiğini, söz konusu tüketici hakem heyeti kararının hukuka aykırı olduğunu, şirketin Elazığ Yetkili satıcısı olduğunu, şirket kayıtlarında yapılan araştırma ve tarama sonucunda davalı ... ...’ın şikayetine konu aracı şirketten değil, Diyarbakır yetkili satıcısı olan Dicle ... San ve Tic. Ltd. Şti.'den satın aldığını, şirketin davalının şikayeti ile ilgili hiçbir ilgisinin bulunmadığını belirterek hakem heyeti kararının iptaline, karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 19/10/2020 havale tarihli dilekçesi ile müteveffa olan davalı ... ...'ın mirasçılarını ve son araç sahibi Mehmet ...’ı davaya dahil etmiştir.
    Dahili davalı mirasçılar davaya cevap vermemiş, ancak dahili davalılardan aracı satın alan dahili davalı Mehmet ... ön inceleme duruşmasında “... ... benim babanemdir, vekaleti bendeydi, araç Dicle ... alındı, aracı ben kullanmaktayım, ben Hastanede sağlık personeli olarak çalışmaktayım, ... salgınının ilk dönemlerinde 1 ay hastanede karantinada kaldım, o süreçte aracım binamıza ait otopark kısmında idi, bu sürede araç hiç kullanılmadı, karantinadan çıktıktan sonra aracın ekran göstergesinin alt kısımlarından yukarıya doğru çatlaklar oluştuğunu fark ettim, servise gittiğimde bana aracın imalatı sırasında gösterge kısmının sıkıştırılarak konulduğu ve zamanla yol şartları nedeniyle çatlakların olmuş olabileceği söylenildi, daha sonra servise talep üzerine detaylı fotoğrafları sundum, bana aracın kullanıcı hatası nedeniyle ekranının çatladığını söylediler, bu süreçte aracı hiç kimse kullanmadı, Elazığ da eşim ile ben yalnız yaşamaktayız, eşim araç kullanmayı bilmemektedir, aracın ekranında herhangi bir darbe veya nesne fırlatmak olmadı, eğer darbe ile oluşsaydı, içeriye doğru çökmeler olurdu, ben sanayide bu durumu gösterdim, bu çatlakların darbe neticesinde olmadığını, normalde kırılmaması gerektiğini ancak arada bazılarında imalat kaynaklı hatalar olabileceğini söylediler, araç yeniydi, herhangi bir kaza yapmadık, araca hırsız ve benzeri bir müdahale olmadı, olsaydı kapılarda ve benzeri yerlerde zorlama olurdu, dosyada bulunan resimlerdeki çatlak kısımlar göstergenin altta kalan ve dışarıdan görünmeyen kısımlarından başlayarak yukarıya doğru oluşan çatlaklardır, tüketici hakem heyeti tarafından araç bizzat incelenmiştir, davalı tarafça garanti kapsamında işlem yapılmadığından hakem heyetine başvurdum, davanın reddini talep ediyoruz'' şeklinde beyanda bulunmuştur.
    Mahkemece, UYAP sisteminde yapılan incelemede davalı olarak gösterilen ... ...'ın 14/07/2020 tarihinde vefat etmiş olduğu, davanın ise 26/09/2020 tarihinde açılmış olduğu, davalı olarak gösterilen ... ... vefat ettiğinden artık hak ve fiil ehliyeti sona erdiği, davalının hak ve fiil ehliyeti sona erdiğinden usul hukukuna yansımaları olan taraf ve dava ehliyeti de sona erdiği, bu nedenle davanın açıldığı tarihte davalının taraf ve dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine, karar verilmiştir.
    Adalet Bakanlığının 07/03/2022 tarihli yazısında; mahkemece tarafların davada taraf ehliyetlerinin bulunmasının dava şartı olduğu ve dava şartlarının mevcut olup olmadığının mahkemece, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı, tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği, mahkemenin dava şartı noksanlığını tespit etmesi halinde davanın usûlden reddine karar verileceği, ayrıca gerçek kişilerin yaşadıkları süre içerisinde taraf ehliyetine sahip oldukları, taraf ehliyetinin kişinin ölümüyle sona ereceği ve taraf ehliyeti ölümle sona eren kişi aleyhinde dava açılamayacağı isabetli şekilde değerlendirilmişse de yerleşik Hukuk Genel Kurulu kararlarında da değinildiği üzere (11.09.2013 tarihli ve Esas: 2013/14-612, Karar: 2013/1297) davacının kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen davalının sağ olup olmadığını tespit edememesi, ya da tespit edememe durumunun bir yanılgıya dayanması ve bu durumun açıkça dürüstlük kuralına aykırılık arz etmemesi halinde, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara, yani gerçek taraflara karşı davaya devam edilmesinin mümkün olduğu değerlendirilip davadan yaklaşık üç ay önce vefat eden ... ... aleyhinde dava açılmasının bu minvalde dürüstlük kuralına aykırılık teşkil etmeyip kabul edilebilir bir yanılgıya dayandığı kabul edilip taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı bulunduğu ileri sürülerek; kararın, 6100 sayılı HMK’nın 363 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca kanun yararına bozulması talep edilmiştir.
    Dava, tüketici hakem heyeti kararının iptali istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, dosyada taraf teşkilinin sağlanıp sağlanmadığı noktasında toplanmaktadır.
    6100 sayılı yasa 50 ve devamı maddelerinde, tarafların ehliyetlerine ilişkin düzenlemelere yer verilmiş olup ,ölü kişinin davada taraf ehliyeti olmadığı gibi, ölü kişiye karşı dava açılmasının yasal dayanağı da bulunmamaktadır
    HMK’nin 124.maddesinde; “Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir...” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Bu maddenin gerekçesinde de vurgulandığı üzere, taraf değişikliğini mutlak olarak davalının rızasına bağlamak yargılama ilişkisini katı bir forma bağlayacaktır ki bu da yargılamaya hakim olan ilkelerden “usul ekonomisi ilkesi” ile bağdaşmaz.
    Davacıdan, davalının ehliyet durumunu araştırmak suretiyle dava açması beklenir ise de; yanılgıya dayalı olarak davalının ölü olduğunu bilmemesi durumu da olabilir.
    Şu halde davacı kendisinden beklenen tüm çaba, özen ve önlemlere rağmen davalının sağ olup olmadığını tespit edememiş ise ya da tespit edememe durumu bir yanılgıya dayanıyor ve bu durum açıkça dürüstlük kuralına aykırılık arz etmiyorsa, bu dava ilişkisinde, daha sonra da kendilerine karşı dava açılması muhtemel olan mirasçılara, yani gerçek taraflara karşı davaya devam edilmesi mümkün olmalıdır. (HGK'nin 11.09.2013 tarihli ve 2013/14-612 E. 2013/1297 K.)
    Somut olayda; dava tarihinde, davalı ölü ise de; tüketici hakem heyeti kararında ölü olan davalının isminin yer alması ve tebligatın söz konusu ölü davalıya çıkartılması değerlendirildiğinde HMK'nin 124/3 maddesi gözetilerek davacının, talep sonucunda dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, taraf teşkili sağlandıktan sonra işin esası incelenerek sonuca göre bir karar vermesi gerekirken davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan Adalet Bakanlığı’nın bu yöne ilişen kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma talebinin kabulü ile kararın sonuca etkili olmamak üzere KANUN YARARINA BOZULMASINA, aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca gereği yapılmak üzere bozma kararının bir örneğinin ve dava dosyasının Adalet Bakanlığına gönderilmesine, 18.04.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi