MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Mahkumiyet

Mükellef olan sanık hakkında, “2010 takvim yıllarında sahte belge kullanma” suçundan açılan kamu davasında; mükellefin faturalar karşılığı hizmet satın aldığını, faturaların sahte düzenlendiğini bilmediğini savunması, soruşturma aşamasındaki ifadesinde ise “...şu an soy ismini ve açık adresini bilmediğim İsmail isimli bir şahısla servis aracı ile personel taşıması için ücret karşılığında kiralık olarak anlaştım. Bana şu an plakasını bilmediğim bir servis aracı şoförü ile birlikte gönderdi. Bu araç benim işlerimde yaklaşık 2 - 2,5 ay çalıştı. Çalışmasının karşılığında anlaşmış olduğum fiyatı İsmail isimli şahsa ödedim. Bana .... ….adına düzenlenmiş 4-5 adet fatura verdi. Ben de bu faturaları gider göstererek muhasebecime teslim ettim.” demiş olması karşısında;
Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından,
a)Soruşturma aşamasında alınan ifadesinin sanığa okunarak doğru olup olmadığının sorulması,
b)Suça konu olan 6 faturayı düzenleyen,.... Vergi Dairesi"nin 874 013 4275 vergi numaralı mükellefi .... hakkında düzenlendiği belirtilen 06.03.2012 tarih ve 2012-A-1023/4 sayılı vergi raporunun onaylı bir örneğinin ilgili vergi dairesinden getirtilmesi,
c)Aynı mükellef hakkında dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
d)Faturaları düzenleyen.... ’in CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; kendisinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kime verdiğinin, sanığı tanıyıp tanımadığının ve faturaların verilmesi konusunda sanığın bir iştirakinin bulunup bulunmadığının sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
2)Kullanıldığı iddia olunan son faturanın 23.05.2010 tarihli olması ve faturaların KDV indiriminde kullanılması karşısında, “21.06.2010 olan suç tarihinin gerekçeli karar başlığında "2010" olarak eksik yazılması,
Kabule göre; hükümden sonra 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talebi bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 23.01.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.