Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/10124
Karar No: 2019/10419
Karar Tarihi: 13.05.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/10124 Esas 2019/10419 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/10124 E.  ,  2019/10419 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin maden ocağı iş yerinde iş makinesi operatörü olarak çalıştığını, sigorta priminin eksik gösterilmesi ve ücret alacaklarının ödenmemesi sebebiyle iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin alacaklarının tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri süresinde temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2- Taraflar arasında davacının fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanamayacağı ile fazla çalışma sürelerinin tespiti bakımından uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
    Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda, her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda, tanık anlatımlarına göre davacının 2013 yılı öncesi haftada 6 gün 07.00-18.00 saatleri arasında 1,5 saat ara dinlenme ile çalışarak 12 saat fazla mesai yaptığı, 2013 Temmuz sonrası ise Aralık, Ocak ve Şubat ayları dışında haftada 7 gün aynı saatler arasında çalışarak ve ayrıca haftada 2 gün 3 saat daha fazla mesai yaptığının kabulü ile 27,5 saat fazla mesai yaptığı tespit edilerek hesaplama yapılmışsa da; davacı tanıklarının davacının akrabası olması, husumetli olması ve 3 ay çalışmış olması nazara alındığında bu tanık beyanlarına göre hesap yapılması, dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Bu nedenlerle davalı tanık beyanlarına göre davacının 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmalıdır. Mahkemece, bu saatler arası esas alınarak fazla mesai alacağının belirlenmesi gerekirken yazılı şekilde sonuca gidilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3- Mahkemece hüküm yerinde 23.680,91 TL brüt fazla çalışma ücretine, 5.621,20 TL net hafta tatili çalışma ücretine ve 1.622,51 TL net resmi tatil ve dini bayram çalışma ücretine %40 hakkaniyet indirimi yapıldığı belirtilerek 14.208,54 TL fazla çalışma ücreti, 3.372,72 TL"den taleple bağlı kalınarak fazlaya ilişkin talepleri saklı kalmak kaydıyla 1.662,00 TL hafta tatili çalışma ücreti ile 973,50 TL resmi tatil ve dini bayram çalışma ücreti hüküm altına alınmıştır. Ancak fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücret alacağı tespit edilirken dikkate alınan miktarların zaten hükme esas alınan bilirkişi raporunda %30 indirim yapılarak bulunan miktarlar olduğu, bunun yanında yeniden Mahkemece bu miktarlar üzerinden %40 indirim yapılarak mükerrer indirim yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece fazla mesai, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil alacaklarına mükerrer indirim yapılması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi