14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/3528 Karar No: 2013/6985 Karar Tarihi: 07.05.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/3528 Esas 2013/6985 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/3528 E. , 2013/6985 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.03.2009 gününde verilen dilekçe ile yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı arsa sahibi ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07.05.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı ... vekili Av. ... ile davalı yüklenici vekili Av. ... geldi. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafların sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, davalı arsa sahibi ... ile davalı yüklenici ... arasındaki 04.10.2005 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve 19.10.2005 tarihli ek sözleşme uyarınca davalı yüklenici ... tarafından davacılardan ...’a 28.12.2005 tarihli, ...’a da 19.10.2005 tarihli satış vaadi sözleşmeleri ile temlik edilen dava konusu 72 ada 30 sayılı parseldeki zemin kat 2 no"lu dairenin davacı ... adına, 2. normal kat 4 no"lu dairenin de davacı Şaban adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı arsa sahibi ... vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın “Hükmün Kapsamı” başlıklı 297/1 maddesi gereğince; tarafların ve davaya katılanların iddia ve savunmalarının mahkeme kararında açıkça ve doğru şekilde yazılması gerektiğinin belirtildiği gibi, aynı maddenin 2. fıkrasında “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” denilmiştir. Bu hükümde Kanun’un amacı, hükmün infazını kolaylaştırmak, tarafların yeni bazı çekişmeler içine düşmelerini engellemektir. Aynı hüküm, T.C. Anayasası’nın 141/3. maddesinde de benimsenmiştir. Şayet kararlar, HMK’nın 297. maddesindeki nitelikleri taşımıyorsa bu tür kararlar “gerekçeli karar” değil, “sözde gerekçeli” kararlardır. Somut olaya gelince; gerekçeli kararda tarafların davacı-davalı sıfatları birbirine karıştırıldığı gibi verilen kararın gerekçeden de yoksun olduğu anlaşıldığından usul ve yasaya aykırı şekilde olarak verilen hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacılar ... ve ...’dan alınarak davalı arsa sahibi ...’e verilmesine, 07.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.