Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4682 Esas 2013/6977 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4682
Karar No: 2013/6977
Karar Tarihi: 07.05.2013

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4682 Esas 2013/6977 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2013/4682 E.  ,  2013/6977 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı tarafından, davalı aleyhine 22.10.2010 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 06.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davalı, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı dava konusu taşınmazın paydaşları arasında fiilen taksim edilerek kullanıldığını, satın alınan payın da paydaşın kendi kullandığı yer olduğu gerekçesi ile temyiz etmiştir.
    Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması 4721 sayılı TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmaz. Kötü niyet iddiası 14.02.1951 gün ve 17/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
    Somut olayda, önalıma konu payın bulunduğu taşınmazda davalı 35.000,00 TL bedel mukabili 1/4 pay satın almıştır. Davacı bu paya karşı
    önalım hakkını kullanmak istediğini belirtmiş, davalı ise temyiz dilekçesinde fiili taksim savunmasında bulunmuştur. Davalı fiili taksim savunmasında bulunduğuna göre bu konuda davalıya delillerini sunması için mehil verilmesi, delil bildirildiği takdirde toplanması, varsa davacı delillerinin de toplanarak varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir.
    Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 07.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.