11. Hukuk Dairesi 2017/4699 E. , 2019/3358 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce verilen 04/11/2015 gün ve 2014/222 - 2015/691 sayılı kararı bozan Daire"nin 27/04/2017 gün ve 2016/3708 - 2017/2487 sayılı kararı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili kurum ve bağlı iş yerlerine ait muhtelif taşınmaz ve taşınırların tamamının sigortalanması işinin yapılan ihale sonucunda davalı ... şirketine verildiğini, buna göre ... ili ...ilçesinde bulunan 20.000 tonluk çelik silonun 3.890.000.- TL bedelle yangın, yıldırım, infilak, deprem, GLKHHKNH, terör, sel ve su baskını, fırtına, kar ağırlığı, dolu, yer kayması, dahili su, duman, enkaz kaldırma masrafları ve taşıt çarpması risklerine karşı 32358119 nolu poliçe ile davalı ... şirketi tarafından sigortalandığını, ayrıca buna ek olarak kapalı depolarda stoklanan 50.000 tona kadar ürünün 30.000.000,00 TL bedelle ilk ateş esasına göre yangın, toz kaplaması, enkaz kaldırma masrafı, yıldırım, infilak, deprem ve yanardağ püskürtmesi, GLKHHKNH, terör, sel ve su basması, dolu, fırtına, kar ağırlığı, yer kayması, dahili su, hırsızlık, emniyeti suistimal, yangın, infilak, mali sorumluluk, duman ve taşıt çarpması risklerine karşı 31517709 no"lu poliçe ile davalı ... şirketi tarafından sigortalandığını, 03/10/2011 tarihinde Suriye tarafından atılan bomba ve açılan ateş sonucunda 32358119 no"lu poliçe ile sigorta altına alınan 20.000 ton kapasiteli çelik silolarda hasar oluşmuş olup davalı ... şirketine başvurulduğunu, poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunun ileri sürüldüğünü, ...Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/25 sayılı değişik iş dosyasıyla delil tespit talebinde bulunulduğunu, hasarın belirlendiğini, keşif tarihinden itibaren çeşitli tarihlerde Suriye tarafından bomba, şarapnel parçası ve açılan ateş ile sigorta kapsamında olan depolama tesislerindeki hasarların devam ettiğini, söz konusu olaylar sonucunda oluşan zararların poliçe kapsamı gereğince davalı ... şirketi tarafından karşılanması gereken teminatlar içerisinde olduğunu, ileri sürülen istisna maddesinin analizi yapıldığı zaman görüleceği üzere savaş, her türlü savaş olayları, istila, yabancı düşman hareketleri, çarpışma kavramlarının bir devletin diğer bir devlet ile olan fiilleri olduğunu, Suriye devletiyle bir savaş halinin söz konusu olmadığını, istisna maddesinde geçen iç savaş, ihtilal, isyan, ayaklanma ve bunların gerektirdiği inzibati ve askeri hareketler nedeniyle meydana gelen bütün zararlar kısmının ise bir devletin kendi sınırları içerisinde olan olaylar olup dava konusu hasar ve zararların ülkeden kaynaklanan bu tür olaylar sonucunda oluşmadığını, oluşan hasar ve zararların istisna maddesi kapsamında olmadığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.500.550,94 TL"nın zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek olan sözleşme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.298.310,94 TL"nın 15/03/2013 tarihinden itibaren işleyecek yıllık %15 oranında akdi faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce davacı yararına bozulmuştur.
Davalı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve Dairemiz yerleşik uygulamalarına göre takseli sigorta için tarafların bunu istemiş olmalarının gerekmesine, menfaat değerinin tespiti için mutlaka bilirkişilere başvurma zaruretinin bulunmamasına, menfaat değeri üzerinde bilgi mevcut olması ve tarafların bu değer üzerinde mutabık kalmaları halinde bilirkişiye başvurulmasına gerek olmamasına, davalının idarece belirlenerek ihale evrakına bağlanan değerin objektif esaslara dayalı olarak tespit edilmediğini ve pek fahiş olduğunu ileri sürüp ispatlayamamış olmasına göre, davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme istemlerinin HUMK 442. maddesi uyarınca REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,10 TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/3. maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyen davalıdan alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 02/05/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, Sigorta Sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davacı ... müdürlüğünün taşınır, taşınmaz mallarının sigortalanması işinin ihale sonucu davalı ... şirketi tarafından sigortalandığı ve hasara uğrayan silonunda bu sigorta poliçesi kapsamında kaldığı tartışmasızdır.
Sorun, sigorta poliçesinin eTTK m. 1283/son kapsamında takseli sigorta sayılıp sayılmayacağı noktasında toplanmaktadır.
Somut olaya uygulanacak 6762 sayılı TTK"da takseli sigorta (takdir edilmiş değerli sigorta veya mutabakatlı sigorta) 1283/son ve 1350 vd maddelerinde düzenlenmiştir. Kara sigortalarına eTTK 1283/son, deniz sigortalarına ise eTTK m.1350 vd"nın uygulanması gerekir. Deniz sigortalarına uygulanacak eTTK m. 1350 vd"nın kara sigortalarına uygulanması olanağı yoktur. Kara sigortalarında menfaat değeri taraflarca seçilen bilirkişilerce saptanır ve taraflar da bu değeri kabul ederlerse, artık aşkın sigorta ihtimali ortadan kalkar ve sigortacı da bu belirlenen sigorta değerine itiraz edemez. Bu nevi sigorta kara sigortaları bakımından eTTK m. 1283/son maddede düzenlenen takseli sigortadır. Ayrıca deniz sigortaları bakımından eTTK m.1350 vd. düzenlenen takseli sigortada, sigorta bedelinin sigorta değerinden esaslı surette yüksek olması halinde sigortacı, sigorta bedelinin de indirilmesini isteyebilecektir. Bunun yanında eTTK m. 1283, yine aynı kanunun 1264/3 hükmüne göre, emredici bir hükümdür ve bu hükme aykırı olan sözleşme şartları hükümsüzdür. (Dr. Reşat Atabek, BATIDER, Yıl 1963, C.11, 5.2 sayfa 201 vd, Işıl Ulaş Uygulamalı Sigorta Hukuku, Yıl 2010, 7.bası, Sayfa. 50 ve 482, Gönen Eriş, Açıklamalı İçtihatlı Türk Ticaret Kanunu 2. Baskı, Yıl 2010, Sayfa. 6173, Prof. Dr. Ali Bozer, Sigorta Hukuku, Yıl 2007, 2 baskı, sayfa 74 ).
Dairemizin uygulamasına gelince, yapılan araştırmalarda bu konuya ilişkin 20.07.2010 T, E. 7749/K.8177 Sayı karara ulaşılmıştır. Bu kararın incelenmesinde de eTTK m. 1283/son"un koşullarının takseli sigorta bakımından arandığı anlaşılmaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar karşısında, somut olayda sigorta poliçesindeki değerin tarafların anlaşarak tayin ettikleri bilirkişiler tarafından tespit edilmediği anlaşılmakla, taraflar arasındaki sigortayı takseli sigorta olarak değerlendirme olanağı yoktur. Davacı ancak gerçek zararını isteyebilir. Bu nedenle karar düzeltme isteminin kabulü ile kararın onanması görüşünde olmamız nedeniyle çoğunluğun görüşüne katılamıyoruz.