20. Hukuk Dairesi 2017/658 E. , 2018/942 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVACILAR : ...-...
DAVALILAR : Hazine-Orman Yönetimi-Demirkaya K.TK.
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişiler, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar ... ve ... vekili 23/12/2011 havale tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdikleri Demirkaya köyünde bulunan toplam 5 parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkilleri yararına oluştuğunu iddia ederek, taşınmazların Medeni Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkilleri adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulü ile, 08/11/2012 tarihli kadastro bilirkişi raporunda... mezrası,...mevkiinde (H) harfiyle gösterilen (h1), (h2), (h3), (h5) ve (h4) kırık numaraları ile çevrili 451,84 m²"lik taşınmazın yeni parsel numarası verilmek suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, ..., ..., ... mevkii ve ... mevkiindeki taşınmazlar hakkındaki davanın reddine karar verilmiş, davacılar vekili, davalılar Orman Yönetimi ve davalı Hazine vekillerinin temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/01/2014 tarih ve 2013/8000 E- 2014/203 K. sayılı kararı ile hüküm bilirkişi raporuna ekli krokide (B, D, G ve P) harfleri ile gösterilen bölümler yönünden onanmış, krokide (H) ile gösterilen bölüm yönünden ise bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “tescile karar verilen (H) harfli bölümün dinlenen mahalli bilirkişi beyanında özel harman yeri olduğu, ziraat bilirkişisi raporunda ise işlenip sürüldüğünde kullanılabilir tarım arazisi olduğu ve taşınmazın dört sınırının tapulama harici gösterildiği anlaşılmıştır. Bu durumlar karşısında, taşınmazda davacı lehine zilyetlikle kazanma koşullarının tam olarak oluşup oluşmadığı hususunda tereddüt oluştuğu belirtilerek usulüne uygun bir şekilde zilyetlik araştırması yapılması” gerektiğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne ve... köyünde bulunan ve 19/01/2015 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokide (H) harfi ile gösterilen 451,82 m² yüzölçümündeki taşınmazın yeni parsel sayısı verilmek suretiyle davacılardan ... adına tapuya kayıt ve tesciline; aynı krokide (B, D, G ve P) harfleriyle gösterilen taşınmazlar hakkında verilen karar kesinleşmiş olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından yargılama gideri ve vekalet ücretine, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından ise kabule konu bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik, imar ve ihya hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK"nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri gereğince açılan tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. 766 sayılı Kanuna göre yapılan tapulama çalışması ise, 01/11/1983 tarihinde kesinleşmiştir.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinde, kadastro mahkemesinin görevi, her taşınmaz mal hakkında kadastro tutanağının düzenlendiği gün başlayacağı açıklanmış, 27. maddesinde de yerel hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o mal hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevinin sona ereceği belirtilmiştir, incelenmekte olan dosya da tescile konu taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği iade ile sorulmuş (H) harfi ile gösterilen kısmın 106 ada 16 parsele denk geldiği bildirilmiştir yine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 07/01/2014 tarih ve 2013/8000 E- 2014/203 K. sayılı bozma kararı ile kesinleşen (B) kısmının 104 ada 5 parsel, (P-G-D) kısımlarının ise 101 ada 1 parsel içerisinde kaldığı bildirilmiş olup, taşınmazlar hakkında kadastro tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır. Bununla beraber davacıların dosyanın temyiz edilip Yargıtaya gönderilmesinde sonra davadan feragat ettikleri yönünde ayrı ayrı feragat dilekçeleri verdikleri görülmekle bu konuda karar verme yetkisininde görevli mahkemeye ait olduğu hususu değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı gerçek kişiler ile davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/02/2018 günü oy birliği ile karar verildi.