10. Hukuk Dairesi 2014/25092 E. , 2015/22024 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, 31.01.2007 tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi tahakkuku ve buna bağlı yaşlılık aylığından yapılan kesinti işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, tarafların vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı Kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-01.06.2003 tarihi itibariyle 1479 sayılı Yasaya göre yaşlılık aylığı bağlanan ve davalı Kurum nezdinde 1479 sayılı Yasa uyarınca yapılmış bir sigortalılık tescili bulunmayan davacıya, anılan Yasa kapsamında sigortalılığı gerektirir nitelikte bağımsız çalışmaya ilişkin limited şirket ortaklığı bulunduğu iddiasıyla, tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek priminin, yaşlılık aylığından kesinti yoluyla tahsil edilmeye başlanması üzerine iş bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanaklarından olan 1479 sayılı Kanunun ek 20. maddesinin 1. fıkrasında, Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı bağlananlardan, 24 üncü maddenin (l) numaralı bendinde belirtilen çalışmalarına devam edenlerin veya daha sonra çalışmaya başlayanların, sosyal yardım zammı dahil tahakkuk eden aylıklarından, aylığın bağlandığı veya tekrar çalışmaya başlanıldığı tarihi takip eden aybaşından itibaren, çalışmalarının sona erdiği ay dahil % 10 oranında sosyal güvenlik destek primi kesileceği belirtilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 30. maddesinin 3. fıkrasında ise, bu Kanunun yürürlüğe girdiği günden sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra, 4. maddenin 1. fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç olmak üzere diğer alt bentlerine tabi çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmemesi için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıklarının ödenmesine devam edileceği, bunlardan, almakta oldukları aylıklarının % 10’u oranında sosyal güvenlik destek primi kesileceği, ancak kesilecek olan bu
tutarın, 4. maddenin 1. fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamayacağı, sosyal güvenlik destek primine tabi olanların primlerinin, aylıklarından kesilmek suretiyle tahsil edileceği hüküm altına alındıktan sonra anılan Kanunun geçici 14. maddesinde, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi veya sigortalı olanların, vazife malûllük, malûllük ve yaşlılık veya emekli aylığı bağlananlar ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmaya devam edenler hakkında sosyal güvenlik destek primine tabi olma bakımından bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerinin uygulanmasına devam edileceği, ancak, bu Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından alınacak belgelerle doğrulamak kaydıyla faaliyette bulunulmadığına ilişkin süreler hariç olmak üzere çalışılan süreleri için, sosyal güvenlik destek primi oranı olarak bu Kanunun 30. maddesinin 3. fıkrasının (b) bendinde belirtilen hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir.
Eldeki dava dosyasına konu olayda davacının, ortağı olduğu .... Şti’nin vergi kayıtlarının şirketlerin ticari faaliyetlerinin sona erdirilmesi nedeni ile resen 31.01.2007 tarihi itibariyle sona erdirildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, davacının ortağı olduğu şirketlerin 31.01.2007 tarihi itibariyle ticari faaliyetlerine son verdikleri, bu tarih sonrasında davacının kendi nam ve hesabına çalışması söz konusu olamayacağından, anılan tarihten sonra davacının yaşlılık aylığından sosyal güvenlik destek primi kesintisi yapılamayacağı gözetilerek varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.