14. Hukuk Dairesi 2013/5365 E. , 2013/6953 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.06.2010 gününde verilen dilekçe ile mecra hakkı kurulması istenmesi ve birleştirilen dosya davacılar vekili tarafından elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, birleştirilen davanın reddine dair verilen 11.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar- birleştirilen dosya davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, Türk Medeni Kanununun 744. maddesi gereğince mecra irtifakı kurulması, birleştirilen dava ise elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir.
Davacı-karşı davalı ..., 609 parsel sayılı taşınmazı lehine daha önce mevcut olan 608, 615, 617, 618 ve 636 parsel sayılı taşınmazların altından geçen güzergahtan mecra irtifakı kurulmasını istemiştir.
Davalı-karşı davacılar ..., ... ve ..., malikleri oldukları 615 ve 608 parsel sayılı taşınmazların altından davalının haksız yere elektrik hattı geçirdiğini belirterek elatmanın önlenmesini ve elektrik hattının kal"ini istemiştir.
Diğer davalılar, mevcut güzergahın arızalı olduğunu, elektrik hattının yeraltından geçirilmesinin sakıncalı olduğunu, ev, su kuyusu vs. yapıldığında tehlike oluşturabileceğini, taşınmazların sınırlarından ve havadan elektrik hattı geçirilmesinin daha güvenli olduğunu ve üstelik hattın arızalanması durumunda tamirat sırasında altından hat geçen taşınmazların kazılmasının ve üzerindeki ürünlerin zarar görmesinin söz konusu olabileceğini belirtilmiş ve davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, mecra irtifakı tesisine ilişkin davanın kabulü ile 609 parsel sayılı taşınmaz yararına 636, 618, 615 ve 608 parsel sayılı taşınmazlar aleyhine bilirkişi raporunda belirlenen (17) no"lu güzergahtan mecra hakkı tesisine, birleştirilen elatmanın önlenmesi ve kal davasının ise reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı-birleştirilen dosya davacılar vekili temyiz etmiştir.
Türk Medeni Kanununun 744. maddesi uyarınca “Her taşınmaz maliki, uğrayacağı zararın tamamının önceden ödenmesi koşuluyla su yolu, kurutma kanalı, gaz ve benzerlerine ait boruların, elektrik hat ve kablolarının, başka yerden geçirilmesi olanaksız veya aşırı ölçüde masraflı olduğu takdirde, kendi arazisinin altından veya üstünden geçirilmesine katlanmakla yükümlüdür.”
Mecra irtifakı kurulması isteğine ilişkin davalar, özünü komşuluk hukuku ilkelerinden alması nedeniyle yapılacak araştırma ve incelemede, öncelikle davacının mecra ihtiyacının bulunup bulunmadığı saptanmalıdır. İhtiyacın saptanması halinde de, çevre taşınmazların tamamının üzerinde irtifak hakkı kurmaya elverişli olup olmadığı incelenip, hukukun genel bir ilkesi olan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca taraf yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek kişi taşınmazı üzerinden mecra irtifakının bağlanacağı su, elektrik, gaz ve benzerine ait yol ya da kaynak ile yararına mecra hakkı kurulan taşınmaz arasında kesintisiz bağlantı sağlayacak şekilde kurulmalıdır. Ayrıca mecranın niteliği, nasıl ve hangi araçlarla geçirileceği ayrıca belirlenerek kararda gösterilmelidir.
İrtifak hakkının bedeli, taşınmazların niteliğine göre uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak saptanmalı ve bedel hükümden önce mahkeme veznesine depo ettirilmelidir. Hemen belirtmek gerekir ki, bedelin saptanmasından sonra hüküm tarihine kadar taşınmazın değerinde önemli derecede değişim yaratabilecek uzunca bir süre geçmiş veya bedel tespitinden sonra yörede taşınmazın değerini artıracak değişiklikler meydana gelmiş olabilir. Bu gibi durumlarda mülkiyet hakkı kısıtlanan taşınmaz malikinin mağduriyetine neden olmamak ve diğer tarafın hakkın kötüye kullanılması sonucunu doğuracak olası davranışlarını önlemek için hüküm tarihine yakın yeni bir değer tespiti yapılmalıdır.
Davanın niteliği gereği, yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.
Anılan maddenin son fıkrası uyarınca, istem halinde gideri davacı tarafından karşılandığında mecra hakkının tapu siciline kaydına da karar verilmelidir.
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;
Davalı-karşı davacılar, enerji nakil hattının bilirkişi kurulunca belirlenen diğer güzergahlardan, özellikle parsel sınırlarından geçirilmesine yönelik
itirazları bulunduğu halde mahkemece, itirazları değerlendirilmemiştir. İhtiyacın saptanması halinde bu tür davalarda uygulanan “fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi” uyarınca tarafların yararları da gözetilerek en az masrafı gerektiren ve bundan da en az zarar görecek taşınmaz üzerinden mecra irtifakı kurulmalıdır. Mecra irtifakının aleyhine irtifak kurulan taşınmazları ikiye böler şekilde mevcut güzergahtan tesisi halinde taşınmazların kullanım durumunun ve bu hattın arıza yapması durumunda arızanın giderilmesi için yapılacak işlemler nedeniyle taşınmazların kullanımının etkilenip etkilenmeyeceği üzerinde yeterince durulmamıştır. Bu nedenle mahkemece öncelikle mecra irtifakının parsel sınırlarından ve taşınmaz üzerinden direklerle irtibat sağlanarak kurulması durumunun, mecranın taşınmazların altından geçirilmesi durumuna göre yüklü taşınmaza daha az külfet yükleyip yüklemeyeceği hususu üzerinde durularak bu konuda bilirkişilerden ek rapor alınarak gerektiği taktirde mahallinde yeniden keşif yapılarak sonucuna göre mecra tesisine karar verilmelidir.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, birleştirilen davanın reddine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 07.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.