Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/4753 Esas 2013/6952 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.02.2010 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.11.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ortaklığının giderilmesi isteğine ilişkindir.
Davalı, 24.03.2010 tarihli celsede dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan fırın, müştemilat ve ağaçların davacıya ait olduğunu belirtmiştir.
Davalı vekili, taşınmaz üzerinde bulunan yapının ruhsatsız ve kaçak nitelikte olduğunu ve değer biçilmesinin davacı lehine sebepsiz zenginleşmeye neden olacağından kaçak yapıya paylaştırmada değer verilemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece, taşınmazlarda ortaklığının satış suretiyle giderilmesine, taşınmazın satış bedelinden muhdesata isabet eden % 64 payın muhdesat sahibi davacıya verilmesine, arza isabet eden % 36 payın ise tapu kaydındaki hisseler oranında taraflara dağıtılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir
2-Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan ve kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir ise de somut olayda, davaya konu 337 parsel sayılı taşınmazda bulunan muhdesatın davacı ..."a ait olduğu tespit
edildiğinden ve satış bedelinden muhdesata isabet edecek payın davacıya verileceği, yargılama giderlerinden olan nisbi karar ve ilam harcının da taşınmazın satış bedeli üzerinden alınması gerektiğinin anlaşılması karşısında karar ve ilam harcının taraflardan tapudaki payları oranında alınması haksız sonuçlar doğuracaktır. Açıklanan nedenle satış bedelinden alınacak karar ve ilam harcından, tarafların tapudaki payları oranında sorumlu tutulmalarına karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK’nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun harca ilişkin 7. fıkrasının 2. bendinde yer alan "taraflardan tapudaki hisseleri oranında" ibaresinin çıkarılarak yerine "satış bedelinin paylaştırılmasındaki oranlar esas alınarak" ibaresinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 07.05.2013 gününde oybirliği ile karar verildi.