13. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/19256 Karar No: 2018/3091 Karar Tarihi: 14.03.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/19256 Esas 2018/3091 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2016/19256 E. , 2018/3091 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı ...vekili avukat ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadığından onun yokluğunda duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR
Davacı şirket, davalı kurum tarafından ... Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 01/01/2012-31/12/2012 tarihleri arasındaki MRG/MRI çekim ve raporlama hizmet alımı işlerini sözleşme ile şirkete bırakıldığını, sözleşmeden kaynaklanan edimlerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, ancak davalı kurumun 101.964,50TL bedeli ödemediğini, alacağın tahsili istemiyle başlatılan takibe davalının haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek; yapılan kesintinin davalıdan tahsiline, %40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini ve alacağa her bir hak ediş tarihi itibariyle temerrüt faizi işletilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, sözleşme kapsamında ödenmediği iddia edilen hizmet bedelinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren TTK"nın 5. maddesinde “Aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemesi tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakmakla görevlidir.” hükmü yer almaktadır. 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/3. Maddesine göre de; Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır. Anılan yasa hükümleri gereği, davalı tarafın tacir sıfatı bulunmadığından davaya bakmaya görevli mahkeme genel mahkemelerdir. Görev kamu düzeni ile ilgili olup, yargılamanın her safhasında ve re"sen nazara alınmalıdır. Hal böyle olunca, mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. 2-Bozma nedenine göre davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenle kararın BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, 1.630,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.