
Esas No: 2013/2733
Karar No: 2013/6931
Karar Tarihi: 07.05.2013
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/2733 Esas 2013/6931 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.09.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 07.05.2013 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ...l geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, Uzunköprü Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2011/724 esas sayılı dosyasındaki ortaklığın giderilmesi davasına konu 5 parsel sayılı taşınmazda murisi eşi ... adına kayıtlı 9 numaralı bağımsız bölümü birlikte edinmelerine rağmen murisi eşi adına tam pay olarak tescil edildiğini ileri sürerek, taşınmazın 1/2 payının tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir.
Davalılardan ... ve ... davaya cevap vermemiş; diğer davalı ... ise, davalı ... aleyhindeki icra takibiyle taşınmazdaki miras payına haciz konularak ortaklığın giderilmesi davası açtığını, tapu kaydına güvenerek işlem yaptığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, evlilik birliği içinde edinilen malların birlikte satın alındığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
07.10.1953 tarihli ve 7/8 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere; sicilde eşlerden biri adına kayıtlı bulunan bir taşınmazın, gerçekte kendi namına satın alınması gerektiğini ve bedelini de kendisinin verdiğini ileri sürerek kaydın adına tashihini isteyen diğer eşin bu isteğinin kabul edilebilmesi için, aralarında Türk Medeni Kanununun 706. maddesi hükmüne göre düzenlenmiş resmi bir sözleşme olması gerekir. Böyle bir sözleşme yoksa davacının mülkiyet aktarımı için geçerli bir hukuki nedene dayandığından söz edilemez ve ayın (mülkiyet) iddiası dinlenemez. Salt bedelin davacı tarafından ödenmiş olması veya eşler arasında temsil ilişkisinin bulunması da kaydın iptalini gerektirmez.
Somut olayda; davacı resmi şekilde yapılmış bir belgeye dayanmadığından mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı gerekçelerle kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 990TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 07.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.