14. Hukuk Dairesi 2018/4361 E. , 2021/3455 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ve asli müdahil tarafından, davalı aleyhine 12.04.2012 ve 10.05.2017 günlerinde verilen dilekçeler ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davacı yönünden davanın kabulüne; asli müdahil yönünden davanın reddine dair verilen 12.12.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı, paydaşı olduğu 187 ada 1 parsel sayılı taşınmazda dava dışı önceki paydaşlar tarafından 23.05.2011 ve 31.05.2011 tarihlerinde davalıya satılan toplam 48/80 oranındaki hissenin önalım hakkı nedeniyle adına tescilini talep etmiştir.
Asli müdahil ... kızı ..., dava konusu taşınmazda paydaş olması nedeniyle davalı adına kayıtlı payın davacı ve kendisinin hisseleri oranında pay edilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazda fiili taksim bulunduğunu, kendisinin satın aldığı yerin muris İsmail Duman"a ait olup mirasçılarından satın aldığını, davacının da payını satması için aralarında 24.11.2011 tarihli protokol imzaladıklarını, davacının fazla para isteyip protokoldeki edimini yerine getirmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen ilk kararının Dairemizin 29.09.2014 tarih, 2014/7130 Esas ve 2014/10562 Karar sayılı ilamıyla; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen ikinci kararın ise Dairemizin 12.01.2017 tarih, 2016/7070 Esas ve 2017/203 Karar sayılı ilamıyla bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı yönünden davanın kabulüne; asli müdahil yönünden ise davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1)Yapılan yargılamaya, toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.
2)Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır.
Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.
Bu bedel aynı zamanda dava değeri olduğundan yargı harcında dikkate alınması gerekir. Dava açıldığı sırada bu harcın yatırılması gerekir. Harcın eksik ödenmesi halinde 492 sayılı Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca işlem yapılmadan hüküm kurulması halinde vekalet ücretine bu bedel üzerinden hükmedilmesi gerekir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 326. maddesi uyarınca, kural olarak yargılama giderleri davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir.
Öte yandan, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Genel Hükümleri’nin 7. maddesinin 2. fıkrasında, “Davanın dinlenebilmesi için kanunlarda öngörülen ön şartın yerine getirilmemiş olması ve husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde, davanın görüldüğü mahkemeye göre ikinci kısmın ikinci bölümünde yazılı miktarları geçmemek üzere üçüncü kısımda yazılı avukatlık ücretine hükmolunur” hükmüne yer verilmiştir.
Somut olaya gelince; mahkemece, asli müdahil ... kızı ... yönünden davanın hak düşürücü süre yönünden reddine karar verildiği halde davada vekille temsil olunan davalı lehine önalım bedeli (dava değeri) olan 3.426,00TL üzerinden AAÜT m.7/f.2 hükmü uyarınca vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru değil ise de; bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1.) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; (2.) bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucuna 11. bent olarak, “Davalı davada vekille temsil edildiğinden karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 411,14TL nispi vekalet ücretinin asli müdahilden alınarak davalıya verilmesine,” ibaresinin eklenmesine , hükmün değiştirilmiş ve DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin alınan harcın yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.05.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.