19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3173 Karar No: 2021/3282 Karar Tarihi: 18.03.2021
Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/3173 Esas 2021/3282 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2020/3173 E. , 2021/3282 K.
"İçtihat Metni"
Marka hakkına tecavüz suçundan sanık ..."ın, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 30/1, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 62 ve 52/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis ve 80,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, suça konu taklit ürünlerin müsaderesine dair Turhal 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 07/11/2019 tarihli ve 2019/588 esas, 2019/739 sayılı kararına karşı esas yönünden yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Zile Ağır Ceza Mahkemesinin 31/01/2020 tarihli ve 2020/62 değişik iş sayılı kararı aleyhine Adalet Bakanlığının 19/06/2020 gün ve 94660652-105-60-5445-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma istemini içeren yazısı ekindeki dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30/06/2020 gün ve KYB 2020-54449 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize gönderilmekle okundu. Anılan ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, marka hakkına tecavüz suçundan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 30/1. maddesi uyarınca sanığın mahkûmiyetine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, suça konu taklit ürünlerin ise 5237 sayılı Kanun"un 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmiş ise de, benzer bir olaya ilişkin Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 10/07/2019 tarihli ve 2019/14651 esas, 2019/10774 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere suça konu taklit ürünlerin üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımının başlı başına suç oluşturduğu nazara alındığında anılan taklit ürünlerin 5237 sayılı Kanun"un 54/4. maddesi uyarınca müsadere edilmesi gerektiği, Müsadere edilen eşya hakkında 5237 sayılı Kanun"un 54/1. maddesi uyarınca müsadere kararı verilebilmesi için müsadere konusu eşyanın bizatihi suç oluşturmayıp suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşya olmasının gerekmesi, anılan fıkra uyarınca verilen müsadere hükmünü mahkûmiyet hükmüne bağlı kılacağı için mahkûmiyet hükmünün ortadan kalkması durumunda bağlı olduğu hükümle birlikte ortadan kalkacağı, Bu itibarla somut olayda denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan mahkûmiyet hükmü ortadan kaldırılarak, davanın düşmesine karar verileceği ve bu durumun üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı başlı başına suç teşkil eden taklit ürünlerin de yeniden sanığa iadesi sonucunu doğuracağından, 5237 sayılı Kanun"un 54/4. maddesi uyarınca müsadere kararı verilmesi bakımından, itirazın bu yönden kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği gerekçesiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın kanun yararına bozulması isteminde bulunulmakla gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği yerinde görüldüğünden, Zile Ağır Ceza Mahkemesinin 31/01/2020 tarihli ve 2020/62 değişik iş sayılı kararının CMK"nin 309/4-c maddesi uyarınca aleyhe tesir etmemek ve yeniden yargılamayı gerektirmemek üzere BOZULMASINA, 18/03/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.