Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2389
Karar No: 2017/4092
Karar Tarihi: 22.11.2017

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2016/2389 Esas 2017/4092 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanıyor. Davacı idare tarafından sözleşmenin kurulması istenirken; davalı kooperatif sözleşmeye yanaşmamıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; sözleşmenin kurulması ve sözleşme şartlarının belirlenmesi kararlaştırılmıştır. Ancak, davacı idare eda davası açabilecekken, sözleşmenin kurulmasını mahkemeden talep etmesi hukuki yarar bulunmaması ve dava şartı noksanlığı nedeniyle uygun olmadığına karar verilmiştir. Kararda, sözleşme özgürlüğünün ve tarafların iradesinin önemine değinilmiş ve istisnai haller dışında hakimin sözleşmeye müdahalesinin kabul edilemeyeceği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak ise mülga 818 sayılı Belediye Kanunu'nun 19. maddesi ve yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 26. maddeleri belirtilmiştir.
15. Hukuk Dairesi         2016/2389 E.  ,  2017/4092 K.

    "İçtihat Metni"


    Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

    - K A R A R -

    Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı ... tarafından sözleşmenin kurulması istemine ilişkin olarak açılmış, mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm, davalı tarafından temyiz olunmuştur.
    Davacı vekili, müvekkili kurumun 6200 sayılı Kanun"la verilen yetkiye dayanarak sulama kooperatiflerinin tesislerini yapıp, monte ederek çalışır vaziyette teslim ve devrettiğini, devir sözleşmesi ile pompaj tesislerinin intifa hakkının kooperatife geçmekte olduğunu, mülkiyetin ise, bedel ödeninceye kadar idarede kaldığını, taraflar arasında imzalanan 22.11.2012 tarihli ön sözleşmenin imzalamasını müteakip işlemleri yapıp tesislerin kurulup devire hazır hale getirildiği halde, davalı kooperatifçe sözleşmenin imzalanmadığını, sözleşmenin kurulmasına karar verilmesini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilerek sözleşmenin kurulmasına ve sözleşme şartlarının da düzenlenmesine karar verilmiştir.
    Hukukumuzda sözleşme serbestliği ilkesi mevcuttur. Gerek mülga 818 sayılı BK"nın 19. maddesi gerekse yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK"nın 26. maddesi sözleşme özgürlüğünü getirmiş ve özellikle tarafların kanuna ve ahlaka/adaba aykırı olmamak koşuluyla sözleşme düzenleyebileceklerini, sözleşmenin içeriğini serbestçe belirleyebilecekleri kabul edilmiştir. Esasında gerek Dairemizin gerekse Yargıtay"ın kökleşmiş içtihatlarında da bu husus defalarca vurgulanmıştır. Bunun gibi taraflar tek taraflı olarak sözleşmeyi feshetme hakları da hukukumuzda yer almıştır. Öte yandan hakimin sözleşmeye müdahalesi ise bazı hallerde kabul edilmektedir. Örneğin aşırı ifa güçlüğü yönünde getirilen düzenleme (6098 sayılı TBK"nın 138. maddesi) ile hekimin sözleşmeye müdahalesi öngörülmektedir. Esasen TBK"nın yürürlüğe girmeden önce de Yargıtay sözleşmenin uyarlanmasını bazı koşullarda kabul etmekte idi. Özellikle yabancı para borçlarında dövizin hızla artması halinde uyarlama davalarının kimi zaman kabul edildiği bilinmektedir. Yine, iltihaki sözleşmelerde de, özellikle tüketicilerin korunması amacıyla şartları oluştuğunda idareyi zorlayıcı sözleşmelerin kurulması kabul edilmektedir. Ne var ki,
    bunlar istisnai haller olup, aslolan tarafların iradesi ve sözleşme serbestliği ilkesidir. Öte yandan, bir davada hukuki yarar olması dava şartıdır. Gerçekten de, gerek 6100 sayılı HMK"nın 114. maddesinde gerekse 1086 sayılı HUMK"nın uygulandığı dönemlerde, hukuki yarar bulunması gerekmektedir. Hukuki yarar bulunmadığı durumlarda davanın bu sebeple reddi gerekir.
    Değinilmesi gereken bir husus da, dava açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6100 sayılı HMK"nın dava çeşitlerini düzenleyen 105-113. maddeleridir. Bunlardan eda davası ve tespit davası yanında 108. maddesinde, inşai dava türü de mevcut ise de, inşai dava yoluyla, mahkemeden, yeni bir hukuki durumun yaratılması veya mevcut bir hukuki durumun içeriğinin değiştirilmesi yahut onun ortadan kaldırılması talep edilir (108/1.md.). İnşai dava türlerine örnek olarak da, geleceğe yönelik bir etki doğurması nedeniyle hükmün kesinleştiği an başlangıç noktası olacaktır. Bunlara örnek olarak, dernek veya vakıfların feshi, tüzel kişiliğin feshi, boşanma, evliliğin iptâli, evliliğin feshi, mirasın paylaştırılması gibi davalar örnek olarak gösterilebilir. Geçmişe etkili inşai davalara örnek olarak, soybağının reddi, ölüme bağlı tasarrufların iptâli, anonim ve limited şirketlerde genel kurul kararlarının iptâli, yargılamanın yenilenmesi davalarıdır (Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Medeni Usul Hukuku, II. Cilt, sh. 985-986). Bu açıklamalar gözetildiğinde, sözleşmenin kurulmasının da bu dava türü içerisinde kaldığından bahsedilemez.
    Yukarıda açıklanan nedenler ve somut olay incelendiğinde; davacı idare ön sözleşme uyarınca edimlerini ifa etmelerine rağmen, davalı kooperatifin sözleşmeye yanaşmadığını ileri sürmüş ve eldeki davayı açmıştır. Davacı idare eda davası açabilecekken, sözleşmenin kurulmasının mahkemeden istemesi bu düzenlemelere ve yargısal içtihatlara aykırıdır.
    Bu davada davacı yanın hukuki yararı bulunmadığından 6100 sayılı HMK"nın 114/1-h maddesindeki dava şartı da bulunmamaktadır.
    Bu haliyle davanın dava şartı noksanlığından reddi gerekirken, sözleşmenin kurulup, sözleşme şartlarının da belirlenerek, hüküm kurulması usul ve yasalara aykırı olup, kararın bu nedenlerle bozulması uygun bulunmuştur.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 22.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.






    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi