16. Hukuk Dairesi 2017/578 E. , 2020/3974 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu,.... köyü çalışma alanında bulunan 158 ada 2 parsel sayılı 463,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, arsa vasfıyla davalı ... ve paydaşları adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ..., irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazdaki davalı ...’in hissesinin ve 158 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline, 158 ada 26, 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar hakkında açılan davanın ise reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı ..., çekişmeli taşınmazda 4/16 pay sahibi olan davalı ...’in babası muris ... ile kendi babası muris ... arasında düzenlenen 20.10.1976 tarihli satış senedi ile üzerinde samanlık bulunan 158 ada 2 parsel sayılı taşınmazın babasına satıldığını, buna rağmen taşınmazın davalı ... adına tescil edildiğini ileri sürerek, davalıya ait taşınmaz hakkında tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davalının babası olan muris ...’in sağlığında taşınmaz üzerindeki hissesini davacının babası ...’e sattığı kabul edilerek, 158 ada 25 parsel sayılı taşınmazın tamamı ile 158 ada 2 parsel sayılı taşınmazda 4/16 paya sahip davalının hissesinin iptaline ve davacı adına tapuya tesciline, 158 ada 26, 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazların ise kayıt malikinin davalı ... olmaması nedeniyle bu parsellere ilişkin açılan davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı taşınmazın miras bırakanı ...’den intikal ettiğini belirttiği ve muris ...’in davacıdan başka mirasçısı bulunduğu halde, Mahkemece, davacıya taşınmazın kendisine ne şekilde intikal ettiği (taksim, hibe, satış) sorulup açıklattırılmadığı gibi, diğer mirasçıların taşınmazda hakları bulunup bulunmadığı hususunda gerekli araştırma ve inceleme yapılmamış bir başka ifade ile, davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı belirlenmemiştir. Öte yandan, davacının davası 158 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki davalıya ait 4/16 paya ilişkin olmasına rağmen, Mahkemece, 158 ada 25, 26, 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar hakkında da yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece, öncelikle davacıdan, çekişmeli taşınmazın murisinden kendisine ne şekilde intikal ettiği sorulmalı ve bu yöndeki açıklaması doğrultusunda, iddialarını ispat açısından kendisine imkan tanınmalı, taşınmazın davacıya taksim, hibe ve benzeri hukuki bir yolla intikal etmediği anlaşıldığı takdirde, bir mirasçının terekeye karşı üçüncü kişi konumundaki birine karşı muristen gelen hakka dayanarak tek başına dava açamayacağı göz önünde bulundurularak, davacı tarafın aktif dava ehliyetinin bulunmaması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiği gözetilmeli, çekişmeli taşınmazın hukuki bir yolla davacı tarafa intikal ettiğinin iddia ve ispat edilmesi halinde ise işin esasının incelenmesine geçilmeli, iddia ve savunma çerçevesinde tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden işin esası hakkında hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, dava dilekçesinde dava konusu edilmeyen 158 ada 25, 26, 27 ve 28 parsel sayılı taşınmazlar hakkında usulüne uygun şekilde açılmış bir dava bulunmadığından, bu taşınmazlar hakkında karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmesi gerekirken, davaya konu kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması da isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 05.10.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.