17. Hukuk Dairesi 2016/5887 E. , 2019/1576 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davalı ... vekili, davalı ...Ş. vekili, davalı ... Yapı Elem. İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. temsilcisi tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın, davacıların oğlu ..."ın idaresindeki araca çarpmasıyla ölümlü kaza meydana geldiğini, davacıların ölenin desteğinden yoksun kaldığını ve manevi zarara uğradıklarını, davalı ... şirketi tarafından davacılara 20.448,46 TL. tazminat ödenmişse de bu bedelin gerçek zararı karşılamadığını belirterek belirsiz alacak davası olarak açtıkları davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve davalı ... şirketi sadece maddi tazminattan sorumlu olmak kaydıyla 10.000,00 TL. maddi ve 50.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiş; 13.10.2015 tarihli artırım dilekçesiyle, maddi tazminat taleplerini 21.401,25 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı ... şirketi vekili, davadan önce ibraname karşılığı 20.448,46 TL tazminatı davacılara ödediklerini ve poliçeden doğan sorumluluklarının son bulduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla bakiye limitle sınırlı biçimde ve sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında zarardan sorumlu olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davaya konu kazanın davacılar desteğinin asli kusuru ile gerçekleştiğini, desteğin gerçek gelirinin yazılı belgelerle ispat edilmesi gerektiğini, istenen tazminatların fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 9.476,73 TL ve Osman için 11.924,52 TL destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline; davacılar için 10.000,00"er TL manevi tazminatın kaza tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili, davalı ...Ş. vekili, davalı ... Yapı Elem. İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına; konusunda uzman bilirkişi heyetinin, oluşa ve dosya kapsamına uygun raporundaki kusur oranlarının benimsenmesinde bir usulsüzlük bulunmamasına; manevi tazminatın takdirinde TBK"nun 56. (BK"nun 47.) maddesindeki özel haller dikkate alınarak hak ve nasafet kuralları çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre; davalı ... vekili, davalı ...Ş. vekili, davalı ... Yapı Elem. İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. temsilcisinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle, ölenin yakınlarının, destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davacıların ölen oğullarının desteğinden yoksun kaldıkları iddiası ile açtığı davada, bedel artırımıyla birlikte 21.401,25 TL. maddi tazminat isteminde bulunmuş; mahkeme tarafından da bu bedel hüküm altına alınmıştır. Ancak, davalı ... şirketi tarafından dosyaya sunulan 25.11.2014 tarihli "Sulh Protokolü ve İbraname" başlıklı belgede; eldeki davaya konu maddi tazminat alacağı yönünden, 5.351,29 tazminat asıl alacağı ile fer"ileri karşılığı olmak üzere toplam 8.466,00 TL"nin ödenmesiyle davacıların poliçeden doğan alacaklarının son bulduğunun (tüm davalılar bakımından) beyan edildiği; ibranameye konu bedelin 28.11.2014 tarihinde davacı tarafa ödendiği görülmektedir. Ayrıca, davacılar vekili tarafından, 03.02.2015 tarihli celsede, davalı ...Ş. yönünden davadan feragat ettiklerini ve tarafların anlaştığının beyan edildiği; 13.10.2015 tarihli bedel artırım dilekçesinde de, davalı ... şirketi hakkındaki davadan feragat ettiklerini belirterek sadece diğer davalılar aleyhine bedel artırımına gidildiği görülmektedir.
Davacı taraf tam teselsülde olduğu gibi, zararının tümünün tazminini müteselsil borçluların hepsinden isteyebileceği gibi, birisinden de isteyebilir. Davaya konu kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan 818 sayılı Borçlar Kanunu"nun 145. maddesi hükmüne göre, sorumlulardan birinin zararı ödemesi halinde, diğerleri bu oranda borçtan kurtulurlar. Ancak müteselsil borçluların borçtan tamamen veya kısmen kurtulabilmeleri, alacaklının bilfiil tatmin edilmiş olması halinde söz konusudur. Bunun aksinin kabul edilebilmesi için ya alacaklının teselsülden açıkça feragat etmiş olması yahut da böyle bir feragatin durumdan kesin olarak anlaşılması lazımdır. Yine, Borçlar Kanunu"nun 147. maddesi hükmüne göre, rücu hakkından yararlanan müteselsil borçlulardan her birinin ödediği miktar oranında alacaklının haklarına halef olacağı ve alacaklının diğerleri zararına, müteselsil borçlulardan birinin durumunu iyileştirdiği takdirde bu fiilin neticelerini şahsen tahammül edeceği açıktır.
Somut olayda; davacılar vekili tarafından, zarardan müteselsilen sorumlu olan araç maliki, sürücü ve araç sigortacısına karşı dava açılmış; dava devam ederken davacılar vekili tarafından davalı ... şirketi borçtan tamamen ibra edilmiş ve davalı ... şirketi yönünden davadan feragat edilmiştir.
Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler de dikkate alınmak suretiyle, davacılar tarafından verilen 25.11.2014 tarihli ibraname ve davacılar vekilinin sigorta şirketi hakkındaki davadan feragatin, diğer davalılara etkisi ve sirayet edip etmeyeceğinin değerlendirilmesi; değerlendirme yapılırken, davalı ... şirketi tarafından düzenlenen trafik sigortası poliçesindeki teminat limiti 200.000,00 TL. olduğu halde, bu limitin çok altındaki bedelin ödenmesi karşılığında sigorta şirketinin ibra edildiğinin gözetilmesi; davalı ... şirketi yönünden borçtan tam ibra ve davadan feragat sözkonusu olduğu gözetilip davalıların hukuki durumlarının takdir edilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... Yapı Elem. İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. temsilcisinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE; (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekili, davalı ...Ş. vekili ve davalı ... Yapı Elem. İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti. temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..., ... Sigorta A.Ş. Ve ... Yapı Elem. İnş. Malz. San. Tic. Ltd. Şti."ye geri verilmesine 18/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.