4. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/15553 Karar No: 2019/1446 Karar Tarihi: 14.03.2019
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/15553 Esas 2019/1446 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2016/15553 E. , 2019/1446 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 04/03/2015 gününde verilen dilekçe ile hakaret nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 19/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalının müvekkiline hakaret ettiğini, ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/16 esasına kayden açılan davada mahkûmiyetine karar verildiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, cevap dilekçesi sunmamış, duruşmalara katılmamıştır. Mahkemece, davacının eylemine karşılık davalının haksız tahrik altında, kamu görevlisi olan davacıya hakaret ettiği gerekçesiyle istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davaya konu uyuşmazlık ile ilgili ... 6. Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/16 esas, 2014/155 karar sayılı ilamı hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkindir. CMK’nın 231/5. maddesi uyarınca; “Hükmün açıklanmasının geri bırakılması, kurulan hükmün sanık hakkında bir hukukî sonuç doğurmamasını ifade eder.” Bu nedenle açıklanması geri bırakılan mahkûmiyet hükmünün, 6098 sayılı TBK"nın 74. maddesi anlamında hukuk hâkimi yönünden bağlayıcılığı yoktur. Öte yandan, davalı tarafından davacıya hitaben söylenen davaya konu ifadeler, mahkemece haksız tahrik niteliğinde kabul edilen ve esasen davacının görev ve mesaisi ile bağdaşmayan tutum ve davranışlarına karşılık olarak sarf edilmiş olup yakışıksız ve kaba olmakla birlikte; kişilik haklarına saldırı niteliğinde kabul edilemez ve tazminatı gerektirmez. Mahkemece bu yön gözetilerek istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken, yerinde olmayan gerekçeyle davalının manevi tazminatla sorumlu tutulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.