8. Ceza Dairesi 2018/5681 E. , 2019/2453 K.
"İçtihat Metni"
İhbarname No : KYB - 2018/34802
Hakkı olmayan yere tecavüz suçundan sanık ...’un, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 513/2, 522 ve 59/2. maddeleri uyarınca 16 gün hapis ve 95,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına aynı Kanunun 231/8. maddesi gereğince 5 yıl süre ile denetime tâbi tutulmasına dair Germencik Asliye Ceza Mahkemesinin 10.11.2009 tarihli ve 2008/187 esas, 2009/176 sayılı kararı sonrasında, denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, sanık hakkında hükmün açıklanmasına, sanığın 765 sayılı Kanun’un 513/2, 522 ve 59/2. maddeleri uyarınca 16 gün hapis ve 95,00 Türk Lirası adlî para cezaları ile cezalandırılmasına ilişkin Germencik Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2015 tarihli ve 2015/653 esas, 2015/1420 sayılı kararını kapsayan dosyası ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, Germencik Asliye Ceza Mahkemesinin 10.11.2009 tarihli kararı ile verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar verildiği, 5271 sayılı Kanun"un 231/8. maddesinde belirtildiği üzere, bu karara ilişkin denetim süresi içerisinde dava zamanaşımının duracağı, somut olayda dava zamanaşımının 25.12.2009 tarihi ile 12.08.2013 tarihleri arasında durduğu, yine sanığa yüklenen suçun kesintisiz suçlardan olup, iddianamenin düzenlendiği tarih olan 02.12.2013 tarihinde hukukî kesintinin gerçekleşmesi karşısında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7. maddesi ve 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 9. maddesi birlikte değerlendirildiğinde; sanığın üzerine atılı bulunan suçun kanun maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibarıyla, tâbi olduğu suç tarihinde yürürlükte bulunan ve sanık lehine olan 765 sayılı Kanun"un 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği dönemdeki durma süresi de eklendikten sonra suç tarihi olan 02.12.2013 tarihinden, hükmün açıklandığı 25.12.2015 tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden sanığın mahkûmiyetine karar verilmesinde,
Kabule göre de;
Dosya kapsamında bulunan adlî sicil kaydına göre, suç tarihinden önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan sanık hakkında hükmolunan 16 gün hapis cezasının, suç tarihinde yürürlükte olan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 4/2. maddesinde yeralan “Suç tarihinden önce, para cezasına veya tedbire çevrilmiş olsa dahi, hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum edilmemiş olanlar hakkında, hükmolunan otuz güne kadar (otuz gün dahil) hürriyeti bağlayıcı cezalarla, suç tarihinde 18 yaşını ikmal etmemiş olanların mahkum edildikleri kısa süreli hürriyeti bağlayıcı cezalar yukarıki bentlerde yazılı ceza veya tedbirlerden birine çevrilir.” şeklindeki düzenleme karşısında aynı Kanun"un 4/1 maddesinde yer alan seçenek yaptırımlara çevrilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar tesisinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 18.04.2018 gün ve 2016-7280 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 27.04.2018 gün ve KYB/2018-34802 sayılı ihbarnamesi ile Dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
CMK.nun 231/8. maddesinde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde denetim süresi içerisinde dava zamanaşımının duracağı belirtilmiş olup, incelemeye konu dosyada dava zamanaşımının 25.12.2009 ile 12.08.2013 tarihleri arasında durduğu ve sanığa yüklenen suçun kesintisiz suçlardan olup, suç tarihinin hukuki kesintinin gerçekleştiği iddianame tarihi olan "02.12.2013" olacağı gözetilerek yapılan incelemede,
5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 7, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri karşısında; sanığa yüklenen suçun yasa maddesinde öngörülen cezasının türü ve üst sınırı itibariyle tabi olduğu suç tarihinde yürürlükle bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK.nun 102/4. ve 104/2. maddelerinde belirlenen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımının hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen dönemdeki durma süresi de belirtilen olağan üstü zamanaşımı süresine eklendikten sonra suç tarihi olan 02.12.2013 tarihinden hükmün açıklandığı 25.12.2015 tarihine kadar gerçekleştiğinin gözetilmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen ihbarname içeriği bu nedenle yerinde görüldüğünden, Germencik Asliye Ceza Mahkemesinin 25.12.2015 tarihli 2015/653 esas, 2015/1420 sayılı kararının 5271 sayılı CMK.nun 309/4-d maddesi uyarınca BOZULMASINA, açılan kamu davasının gerçekleşen dava zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK.nun 102/4, 104/2 ve CMK.nun 223/8. maddeleri gözetilerek DÜŞÜRÜLMESİNE, hükmedilen cezaların infaz edilmemesine, 1 no.lu bozma nedeni gözetilerek 2 no.lu talep hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dosyanın Adalet Bakanlığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.