10. Hukuk Dairesi 2015/3031 E. , 2015/21966 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, ilk tahsis talebine göre yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin, 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında yatırılan primlerin iadesi gerektiğinin ve sosyal güvenlik destek primi kesintisi işleminin iptali gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki belgelerden, davacının 01.06.1978 tarihinde başlayan ve kesintili (…, 01.07.2008-28.02.2009, 02.07.2009-15.12.2009, 08.07.2010-31.10.2010, 15.02.2011-27.02.2011, 01.03.2011-11.03.2011 ve yine kesintili devam eder şekilde 25.07.2012 tarihine kadar) 506 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığının olduğu, 27.07.2012 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu, Kurumun davacıyı 22.11.2012 tarihindeki işlemi ile 01.03.2009 tarihinden itibaren 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı olarak tescil ettiği, davacının tahsis talebinin Kurumun 18.12.2012 tarihli işlemi ile reddedildiği, davacının 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalılığı kapsamında 23.11.2012 ve 19.06.2013 tarihlerinde prim ödemesi yaptığı, davacının 19.06.2013 tarihinde yeniden tahsis talebinde bulunduğu, 3337 gün 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki çalışması ve 1071 gün 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamındaki çalışması ile birlikte toplam 4408 gün prim ödeme gün sayısı ile 506 sayılı Yasanın geçici 81/A maddesi kapsamında 01.07.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı ve sosyal güvenlik destek primi kesilmeye başlandığı, davacıya aylık bağlanırken 01.03.2009-28.02.2011 tarihleri arası 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki sigortalılığı iptal edilip bu sürede 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı kabul edildiği, davacının ... .... ... Gıda İnş. .... San. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu, şirketin vergi kaydının 30.09.2007 tarihinde
sonlandığı, davacının yine ... .... Mak. San ve Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğu, şirketin vergi kaydının 30.09.2010 tarihinde sonlandığı, ancak her iki şirketin de, 22.11.2012 tarihli Ticaret Sicilinin onayı bulunan İB formlarında, kayıtlarının devam ettiğinin belirtildiği, davacının iş bu dava ile yaşlılık aylığının ilk başvuru tarihi itibariyle bağlanması gerektiğinin tespitini, 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında yatırılan primlerin ve yaşlılık aylığından sonra kesilen sosyal güvenlik destek primlerinin iadesini istediği, Mahkemece, ilk tahsis talebine göre yaşlılık aylığı bağlanması ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında yatırılan primlerin iadesi yönündeki taleplerin kabulüne, ancak yaşlılık aylığından kesilen sosyal güvenlik destek primlerinin iadesini isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Kanunun 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 4/1-(b) maddesinde, bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından, hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, limited şirketlerin ortaklarının sigortalı sayılacağı hüküm altına alındıktan sonra, 9. maddesinin 1. fıkrasında, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından 4/1-(b) maddesi kapsamındaki sigortalılardan, limited şirketlerin ortaklarından paylarının tamamını devreden sigortalıların, pay devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler için ortağın istemesi durumunda, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına, ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma düşmesine karar verildiği, ortakların istememesi durumunda, mahkemece iflasın kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten itibaren sona ereceği belirtilmiştir.
5510 sayılı Kanunun, 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren ve sigortalılık hallerinin birleşmesini düzenleyen 53 üncü maddesinin birinci fıkrasına göre, “Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık hallerinden birden fazlasına aynı anda tabi olmasını gerektirecek şekilde çalışması halinde; öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (c) bendi kapsamında çalışması yoksa ilk önce başlayan sigortalılık ilişkisi esas alınarak sigortalı sayılır.” düzenlemesine yer verilmiş iken; 53 üncü maddenin birinci fıkrası, 6111 sayılı Kanunun 33 üncü maddesi ile değiştirilerek, “Sigortalının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında, (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir. 6111 sayılı Kanunun yürürlük tarihlerini düzenleyen 125 inci maddesinin (b) bendinde, 33 üncü maddenin, 25.02.2011 tarihli Resmi Gazetede yayımını takip eden ayın birinci gününde yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Her Kanunun, yürürlükte olduğu dönemdeki uyuşmazlıklara uygulanacağı gözetildiğinde; taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan dönemde yürürlükte olan 5510 sayılı Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasındaki değiştirilen yasal düzenlemenin somut olayda uygulanma yeri bulunmadığı gibi; Kanun koyucu, bu
yönde tartışmaya yer vermeyerek, Resmi Gazetenin yayınlandığı 25.02.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 6111 sayılı Kanunun 52 nci maddesi ile 5510 sayılı Kanuna eklenen geçici 33 üncü maddesinde, Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasında bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla yapılan değişikliklerin, bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten öncesi için uygulanmayacağını açıkça belirtmiş olup; buna göre, uyuşmazlık konusu dönem için Kanunun 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının ilk halindeki düzenlemenin uygulanması gerekir.
İnceleme konusu dava değerlendirildiğinde, ticaret sicilinden davacının ortağı iki şirketin de kayıtları getirtilmeli, 5510 sayılı Yasanın 9. maddesi kapsamında limited şirket ortaklarının sigortalılığının son bulma durumlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalı, şayet davacının geçerli bir limited şirket ortaklığının olduğu ve nihayetinde 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalı olduğu anlaşılır ise 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki sigortalılık ile çakışan 01.03.2009-28.02.2011 (02.07.2009-15.12.2009, 08.07.2010-31.10.2010, 15.02.2011-27.02.2011) döneminde 5510 sayılı Yasanın 53. maddesinin 6111 sayılı Yasa ile değişiklikten önceki halinde önce başlayan sigortalılık 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamındaki sigortalılık olacağından ve davacı ilk tahsis talebi itibariyle yalnız başına 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamındaki hizmetleri ile yaşlılık aylığına hak kazanamadığından, yine 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında sigortalılık ile birleştirilmesi sonucu aylık bağlanması için prim borcu olmama koşulu olduğundan, davacının yaşlılık aylığının ilk başvuru tarihi itibariyle bağlanması gerektiğinin tespiti ve 5510 sayılı Yasanın 4/1-b maddesi kapsamında yatırılan primlerin iadesi taleplerinin kabul edilmesi mümkün olmadığı gözetilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde çakışan dönemde baskın çalışmanın 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında olduğu gerekçesi ile bu dönemde 5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı kabul edilerek karar verilmesi isabetsizdir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabul edilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.