Mahkemesi :İş Mahkemesi


Dava, davacının 17.02.2012 tarihli tahsis talebine göre yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin, aylıkların yasal faiziyle ödenmesi gerektiğinin ve bu tarihten sonra kurumca tahsil edilen primlerin yasal faiziyle iadesi gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Eldeki davada, 17.02.2012 tarihli yaşlılık aylığı tahsis talebi, 9000 prim ödeme gün sayısı olmadığından reddedilen ve 27.08.2013 tarihli ikinci tahsis talebine göre 30.03.1988- 27.08.2013 tarihleri arası 9146 gün 1479 sayılı Yasa kapsamındaki süresi ve 600 gün askerlik borçlanması dikkate alınarak 01.09.2013 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlanan davacının 30.03.1988 - 06.06.1988 ve 06.07.2001 - devam şeklinde vergi, 12.07.2001- devam şeklinde oda ve sicil kaydın olduğu yani 06.06.1988 - 05.07.2001 tarihleri arası herhangi bir kaydının olmadığı, ancak Kurumca 01.12.1994 - 05.07.2001 tarihleri arası isteğe bağlı sigortalı sayıldığı, davacının açtığı ve Dairemizin 15.04.2013 günlü ve ...../.... E. - ...../..... K. sayılı ilâmı ile kesinleşen karar gereği, davacının 06.06.1988 - 01.12.1994 tarihleri arasında da 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalı sayıldığı, iş bu dosyada davacı dava dilekçesiyle, 17.02.2012 tarihli tahsis talebine göre yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin, aylıkların yasal faiziyle ödenmesi gerektiğinin ve bu tarihten sonra kurumca tahsil edilen primlerin yasal faiziyle iadesi gerektiğinin tespitini istediği, Mahkemece, davanın kabulüne karar verildiği, ancak hükme esas bilirkişi raporunda 27.02.2012 tarihli sigortalı hesap bilgilerinde prim borcu görünmediğinin ifade edildiği ancak bu belgeye göre davacının 18 yıl 11 ay 3 gün prim ödeme gün sayısının göründüğü, Kurum"dan gelen yazı cevabında ise 17.02.2012 tarihindeki ilk tahsis talebi itibariyle davacının 2.575,49 TL prim borcu olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
1479 sayılı Yasa"nın “Yaşlılık aylığından yararlanma koşulları”nı düzenleyen 35. maddesinin 1. fıkrasının a bendi gereği, yaşlılık aylığından yararlanabilmek için sigortalının yazılı talepte bulunması, talepte bulunduğu tarihte prim ve her türlü borçlarını ödemiş olması gerekmekte olup, aynı esaslar 5510 sayılı Yasa"nın 28 vd. maddelerinde belirtilmiştir. Eldeki davada mahkemece, davacının ilk tahsis talep tarihi olan 17.02.2012 itibariyle, Kurum"dan 30.03.1988-17.02.2012 tarihleri arası kesintisiz sigortalı kabul edilmesi halinde prim borcu olup olmadığı sorularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, 1479 sayılı Yasa"ya göre yaşlılık aylığı bağlanma koşularından birinin de her türlü prim borçlarının ödenmiş olması koşulu olduğu göz ardı edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması, usûl ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları nazara alınmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.