17. Ceza Dairesi 2016/19679 E. , 2019/1652 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık suçundan verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanık ... ikinci kez mükerrir olmasına karşın kararda belirtilmemiş oluşu aleyhe temyiz olmadığından ve sanık ... hakkında her ne kadar 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesi gereğince tekerrüre esas alınan ilam doğru belirlenmişse de, adli sicil kaydında bakıldığında mahkumiyetine konu suçun 5237 sayılı TCK"nun 141/1. maddesinde yazılı hırsızlık suçuna ait olduğu görüldüğü ancak karar içeriğine baktığımızda hırsızlık suçunun 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b maddesi kapsamına girdiği ve hüküm kısmında 141/1-b olarak belirtilmesi maddi hatadan kaynaklandığından bozma sebebi yapılmamıştır.
Sanıklar hakkında iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan mahallince, suçun işlendiği yerin iş yeri veya iş yeri deposu olup olmadığı konusunda gerekli araştırma yapılarak zamanaşımı içerisinde işlem yapılması olanaklı görülmüştür.
1-Sanık ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükmün yapılan temyiz incelemesinde, ayrıntıları 15.11.2018 tarih, 2018/339 Esas ve 2018/536 Karar sayılı Yargıtay Ceza Genel Kurulu kararında belirtildiği üzere, karar tarihinde, başka suçtan Sandıklı A3 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olan ve her ne kadar sanık ... hakkında 02.06.2015 tarihli celsede, duruşmaları karar aşamasında takip etmek istediğinden bahisle bu aşamada vareste tutulmasına ilişkin ara karar verilmişse de, karar duruşmasında olmak istediği kurulan ara karara göre anlaşılan sanık ...’ün kısa kararın okunduğu oturuma getirtilmeyerek savunma hakkının kısıtlanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nun 196. maddesine aykırı davranılması,
2-Sanıklar ..., ... hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümlerin yapılan temyiz incelemesinde, dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
a-Sanık ...’nun beyanları, olay, yakalama, üst arama ve muhafaza altına alma, suç yeri adres tespit tutanakları içerikleri ile olayın oluş şekli ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, sanık ... Karaçarta"nın fikir ve eylem birliği içerisinde diğer sanıklarla birlikte atılı hırsızlık suçunu işlemiş olması karşısında sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nun 37/1 delaletiyle hüküm kurulması gerekirken aynı Yasa’nın 39/1,2-c maddesi ile uygulama yapılarak eksik ceza tayin edilmesi,
b-Olay, yakalama, üst arama ve muhafaza altına alma tutanak içeriğine göre sanıkların şüphe üzerine yanlarına gidilmesi üzerine sanık ..."ün ele geçen bebek mamalarını çaldıkları yeri söyleyerek herhangi bir müracaatı bulunmayan müştekiye iadesini sağladığı, diğer sanıkların olaya ilişkin tevil yollu ikrarları bulunduğunun anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK"nun 168/1. maddesi ile uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi,
c-Sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nun 58. maddesi uyarınca tekerrür uygulanmasına esas alınan, T.C. Ankara 19. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/217 Esas 2012/1452 Karar sayılı ilamında birden fazla hükümlülük kararı bulunduğu anlaşılmakla, 5275 sayılı Yasa"nın 108/2. maddesi gözetilip, karar yerinde hangi hükümlülüğün tekerrüre esas alındığı gösterilmemiş ise de, adı geçen ilamda 5237 sayılı TCK’nun 142/1-b maddesi kapsamındaki hırsızlık suçundan tayin edilen 1 yıl 8 ay hapis cezasına ilişkin hükümlülüğün tekerrür uygulamasına esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve müdafii ile sanıklar ... ve ...’nun temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sanıklar ..., ... açısından hükümlerin açıklanan nedenlerle sanık ... açısından ise diğer yönleri incelenmeksizin kararda belirtilen sebeple tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Yasa"nın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanıkların kazanılmış hakkının gözetilmesine, 12.02.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.