Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/4553
Karar No: 2012/11903

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2012/4553 Esas 2012/11903 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2012/4553 E.  ,  2012/11903 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı gerçek kişi, davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Köyü, Ayazma Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, eklemeli kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Yasanın 713. maddesi hükmüne göre davacı gerçek kişi adına tescilini istemiştir. Mahkemece, 20 yıllık zilyetlik süresinin davacı yararına gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından esas yönünden, Orman Yönetimi ve Hazine tarafından ise Türk Medenî Yasasının 713/6. maddesi gereğince tescil talebiyle temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, tesbit tarihinden önce 6831 sayılı Yasaya göre 26.09.1990 tarihinde yapılıp 03.03.1993 - 03.09.1993 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Yasayla değişik 2/B uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 1984 yılında yapılıp kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.
    1) Davacı gerçek kişinin temyiz istemi yönünden; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde genel arazi kadastrosu işlemi 1984 yılında yapılarak kesinleşmiş olup, davaya konu taşınmaz orman niteliğinde olması sebebiyle tapulama harici bırakılmış olduğundan, Medenî Kanunun 713. maddesi ve 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre tapuya tescil edilebilmesi için, orman kadastro işleminin kesinleştiği tarihten dava gününe kadar 20 yıldan fazla süre ile yasada belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesinin gerektiği, dava konusu taşınmazın tesbit gününde yürürlükte bulunan kanun hükümlerine göre orman olması sebebiyle tesbit dışı bırakılarak orman olduğu belirlendiğine göre, taşınmazın orman olmadığı hususu, ancak yörede yapılıp kesinleşecek orman tahdidi dışında kalması halinde kabul edilebileceği, bu durumda, tahdidin kesinleşmesi tarihinin zilyetliğin başlangıcına esas teşkil edeceği, başka bir anlatımla, yörede yapılacak orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar, taşınmaz orman sayılan yerlerden olma özelliğini sürdüreceğinden daha önceki tarihlerdeki zilyetliğe değer verilemeyeceği, Yargıtay
    H.G.K.nun 24.10.2001 gün, 2001/8-464/751 sayılı kararı ile H.G.K.nun 12.05.2004 tarih 2004/8 - 242 - 292 sayılı kararlarında açıklandığı üzere, genel arazi kadastrosu sırasında orman vasfında çalılık olarak tesbit dışı bırakılan taşınmazın öncesinin orman olduğunun kabulü ile daha sonraki tarihte yapılacak orman kadastrosunda tesbit harici bırakılmasından dava gününe kadar yirmi senelik zilyetlikle kazanma süresinin gerçekleşmediği halde davanın reddinin gerekeceğinin hükme bağlandığı, davaya konu taşınmazın bulunduğu yerde 1993 tarihinde yapılan orman kadastrosu bulunduğuna göre, davacının sürdürdüğü zilyetliğe ancak bu tarihten sonra değer verilebileceğinden dava tarihi itibariyle davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının gerçekleşmediği gibi dava konusu taşınmazın 1961 yılından sonra Terkos Gölü Havzası mutlak korumu alanında kalması nedeniyle muhafaza ormanı olarak ayrıldığı, 6831 sayılı Yasanın 3, 4, 23 ve 25. maddeleri birlikte değerlendirildiğinde muhafaza ormanları ile milli parkların aynı hukukî konumda oldukları H.G.K.nun millî parklar konusunda oybirliği ile verdiği 09.11.1988 gün ve 1988/8 - 542 - 893 sayılı kararında açıklandığı gibi, "Orman rejimine alınan bu tür yerler için sonradan tapu alınamayacağının" kabul edildiği, millî park ve muhafaza ormanı olarak ayrılma işleminin başlı başına orman rejimi ve ayırma olarak kabul edilmesi gerektiğinden tapuda kaydı bulunmayan taşınmazların kesinleşen orman sınırı dışında bırakılmış olsa dahi "orman niteliğinin devamı" başlıklı 1984 tarihli yönetmeliğin 38 ve 1986 tarihli yönetmeliğin 31 ve son olarak çıkartılan ve 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastro Yönetmeliğinin 34. maddesi gereğince orman sayılacağı, 3402 sayılı Yasanın 17. maddesi ve Anayasanın 169. maddesi gereğince ormanların imar, ihya ve zilyetlik yolu ile kazanılma olanağının da bulunmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2) Davalı ... Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz istemlerine gelince; dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkin olup, aynı Kanunun 713/6 maddesi gereğince davalılar ve itiraz edenler, aynı davada kendi adlarına tescile karar verilmesini isteyebileceklerinden, davalı Hazine vekilinin 15.01.2009 ve 06.10.2011 tarihli dilekçeler ile taşınmazın Hazine adına tescilini talep ettiği anlaşıldığından, mahkemece bu hususta olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: 1)Yukarıda birinci bentde açıklanan gerekçelerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının REDDİNE,
    2) İkinci bentde açıklanan gerekçelerle, davalı ... Yönetimi vekili ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 31.10.2012 günü oybirliği ile karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi