Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14698
Karar No: 2014/3498
Karar Tarihi: 13.03.2014

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/14698 Esas 2014/3498 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2013/14698 E.  ,  2014/3498 K.

    "İçtihat Metni"


    Davacı ... ile davalılar ..., ... ve ... arasındaki dava hakkında, Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 29.03.2012 gün ve 2008/252-2012/69 sayılı hüküm, Dairemizin 03.06.2013 gün ve 2012/12069-2013/8271 sayılı kararı ile bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve trafik sigortacısı olduğu aracın kusurlu olarak sebebiyet verdiği trafik kazası sonucu müvekkilinin yaralandığını, uzun süre tedavi gördüğünü, tedavinin devam ettiğini, maddi ve manevi zararının oluştuğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, daimi sakatlık (iş göremezlik) nedeniyle 5.000,00 TL ve tedavi gideri olarak 1.000,00 TL. maddi tazminat ile 10.000,00 TL. manevi tazminatın (sigorta şirketi yönünden manevi tazminatın poliçe kapsamında kalması halinde) davalılardan faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 06.04.2011 tarihli ıslah dilekçesiyle maddi tazminat talebini bilirkişi raporuna göre 100,645,12 TL.na yükselttiklerini bildirmiştir.
    Davalı ... şirketi vekili, kusur durumu ve gerçek zararın belirlenmesi gerektiğini, manevi tazminattan sorumlu olmadıklarını ve dava açılmasına neden olmadıklarını savunmuştur.
    Diğer davalılar vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere göre,bakıma muhtaç hale gelen davacıya aile birliği içerisindede bakılacağı göz önünde bulundurularak tesbit edilen tazminattan 30.000,00 TL indirim yapmak sureti ile davanın kısmen kabulü kısmen reddine, 70.645,21 TL. Efor tazminatı, 236,00 TL tedavi gideri maddi tazminatın tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davalı ... şirketinin maddi tazminattan poliçe limiti ile sınırlı olarak ve dava tarihinden itibaren, diğer davalıların ise kaza tarihinden itibaren yasal faizle sorumlu tutulmasına, takdiren 5.000,00 TL. manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faiziyle sigorta dışındaki davalılardan müteselsilen tahsiline, fazlaya dair talebin ve davalı ... şirketi hakkındaki manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalılardan ..., ... vekilinin temyizi üzerine, Daire’nin 03.06.2013 gün ve 2012/12069 Esas, 2013/8271 Karar sayılı ilâmı ile bozulmuş, bu kez davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    1-Dosyadaki yazılara, Yargıtay ilâmında belirtilen gerektirici sebeplere göre, 6100 sayılı HMK.’nun geçici 3/2. maddesi delaletiyle, 1086 sayılı HUMK.’nun 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan ve davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin diğer karar düzeltme isteğine gelince; dava, trafik kazası sonucu yaralanma ve maluliyet nedeniyle sürekli iş göremezlik zararı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
    Yerel mahkeme kararı, davacı vekili ile davalılardan ..., ... vekilinin temyizi üzerine, Daire’nin 03.06.2013 gün ve 2012/12069 Esas, 2013/8271 Karar sayılı ilâmı ile, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalılar vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2/a-b) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalılar yararına bozulmasına karar verilmiş; bu kez davacı vekili karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
    Bozma ilamının (3) nolu bendinde; hüküm, "dosya içinde bulunan bilirkişi raporları incelendiğinde ceza yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda davalı sürücü ..."in asli kusurlu, davacının tali kusurlu olduğunun tespit edildiği, hukuk yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda ise davalı sürücünün % 100 tam kusurlu olduğunun tespit edildiği ve mahkemece de bu kusur oranına göre hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece, kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasından alınan bilirkişi raporu ile yargılama sırasında alınan bilirkişi raporundaki kusur dağılımına ilişkin çelişki giderilmeden anılan kusur oranına göre belirlenen tazminata karar verilmiş olup, dosya bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir.

    O halde; mahkemece, dosyanın ....Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman bilirkişi kuruluna tevdii ile tarafların kusur dağılımına ilişkin çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alındıktan sonra varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetli görülmemiştir." gerekçesi ile davalılar yararına bozulmuştur.
    Davacı vekilinin karar düzeltme isteminde bulunması üzerine dosya incelendiğinde; davalı-sanık sürücü ... hakkında açılan ceza davasının yargılaması sonucunda, ceza mahkemesince davalı-sanığın asli derecede kusurlu olduğunun benimsenerek verilen mahkumiyet kararının kesinleştiği, böylece dava konusu olayın oluş şeklinin ve davacı sürücü ile davalı sürücünün kazanın meydana gelmesine sebep olan kusurlu eylemlerinin varlığı, niteliği ve derecesi yönünden maddi olguların belirlendiği anlaşılmaktadır. Bu durumda; hukuk hakiminin ceza mahkemesince belirlenen maddi olgu ile bağlı olacağı ve yeni kusur incelemesinin de ceza mahkemesince belirlenen bu maddi olgular gözetilerek yapılması gerekeceği açıktır. Ne var ki; bozma ilamının (2) nolu bendinde, bu yönde herhangi bir açıklama bulunmamaktadır. O halde; davacı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile bozma ilamının (2) nolu bendinin gerekçesinin aşağıdaki gibi değiştirilerek düzeltilmesi gerekmiştir.
    Şöyle ki; "2-Dava konusu olaya ilişkin olarak davalı-sanık sürücü ... hakkında taksirle yaralanmaya sebebiyet suçu nedeniyle açılan ceza davasının yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporunda davalı sürücünün (sanığın) olayda asli derecede kusurlu olduğu, davacı-sürücünün de tali derecede kusurlu olduğu belirtilmiş, ceza mahkemesince de bu rapor hükme esas alınarak davalı-sanık sürücüsünün asli derecede kusurlu olduğu benimsenerek cezalandırılmasına karar verilmiş ve bu karar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. Eldeki bu davanın yargılaması sırasında alınan bilirkişi raporlarında ise, davalı sürücünün tam kusurlu olduğu, diğer sürücü davacının ise kusurunun olmadığı belirtilmiştir. Mahkemece de, davalı sürücünün tam kusurlu olduğu benimsenerek yukarıda yazılı şekilde karar verilmiştir.
    Borçlar Kanunu"nun 53.maddesi (6098 S.TBK"nun 74.maddesi) uyarınca, hukuk hakimi ceza mahkemesince belirlenen kusur oranıyla bağlı değil ise de; hukuk hakiminin ceza mahkemesince belirlenen maddi olgu ile bağlı olacağı açıktır. Buna göre, ceza mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı-sanık sürücü ..."in olayda asli derecede, davacı sürücünün de tali derecede kusurlu oldukları sonucuna ulaşılmasına karşın, bir başka anlatımla; davacı sürücünün de olayın meydana gelmesine neden olan kusurlu eyleminin varlığı olgusunun belirlenmiş olmasına rağmen, mahkemece, eldeki bu davanın yargılaması sırasında düzenlenen ve hükme esas alınan bilirkişi raporlarında ise, davalı sürücü ..."in % 100 tam kusurlu olduğu, diğer sürücü davacının ise kusurunun olmadığı belirtilmiştir. Bu durumda; maddi olgu yönünden de ceza mahkemesinden alınan raporla eldeki dosyada alınan raporlar arasında çelişki meydana geldiği görülmektedir.
    O halde, mahkemece, öncelikle ceza yargılamasına ilişkin dosya getirtilmeli ve kesinleşen ceza mahkemesinde davacı-sürücünün de kusurlu eyleminin bulunduğu yönünde tespit edilen maddi olguların hukuk hâkimini bağlayacağı da gözetilerek, dosyanın ....Karayolları Kürsüsü veya Karayolları Genel Müdürlüğü Trafik Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek konusunda uzman yeni bilirkişi kuruluna tevdii ile olaya ilişkin olarak düzenlenen tutanak, ceza dosyası içeriği, tanık beyanları ve önceki bilirkişi raporları birlikte irdelenerek, ceza mahkemesince belirlenen maddi olgular ve olayın oluş şekline göre tarafların olaydaki kusur oranlarının duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespiti ve meydana gelebilecek çelişkilerin giderilmesi yönünden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık rapor alınması, ondan sonra dosyadaki tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi ve mahkemece, kesinleşen ceza mahkemesinde tespit edilen maddi olguların hukuk hâkimini bağlayacağı gözetilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir."
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile, Daire’nin 03.06.2013 gün ve 2012/12069 Esas, 2013/8271 Karar sayılı bozma ilâmının (2) nolu bendinin yukarıdaki şekilde değiştirilerek düzeltilmesine, tashihi karar harcın karar düzeltme isteyen davacıya geri verilmesine 13.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi