Esas No: 2020/11691
Karar No: 2022/2363
Karar Tarihi: 28.03.2022
Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2020/11691 Esas 2022/2363 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat talep etti. Mahkeme, davacının kısmi olarak tazminat talebini kabul etti. Tazminat miktarı tutuklama tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilecekti. Temyiz sürecinde, mahkeme kararı sebepsiz yere BOZULDU.
Kararda geçen kanun maddeleri:
- Türk Ceza Kanunu'nun 25/1. maddesi (ceza verilmesine yer olmama)
- CMK'nın 223/2-d maddesi (hukuka uygunluk nedeniyle beraat)
- 6136 sayılı Kanun (Kamu Görevlileri Etik Kurulu ve Bazı Kamu Görevlileri ile Memurların Yargılanması Hakkında Kanun)
- CMK'nın 142. maddesi (davalı işleminin yapıldığı mahkemeye dava açma süresi)
- CMK'nın 144/1-a maddesi (işlemin iptali talebi)
- 5320 sayılı Kanun (Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun)
- 1412 sayılı CMUK (Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu)
- CMUK'un 321. maddesi (kararın bozulacağı durumlar)
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.682,42 TL maddi, 7.500,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 08/09/2008 tarihinden işletilecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Tazminat talebinin dayanağı olan Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/492 Esas – 2009/388 Karar sayılı ceza dosyası kapsamında, kasten öldürme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan 08.09.2008 – 24.11.2009 tarihleri arasında 442 gün tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda davacı hakkında kasten öldürme suçundan eyleminin meşru savunma sınırları içinde kaldığı değerlendirilerek TCK'nın 25/1. maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına ve 5271 sayılı CMK'nın 223/2-d maddesinde yüklenen suçun sanık tarafından işlenmesine rağmen hukuka uygunluk nedeni bulunması nedeniyle beraatine hükmedildiği, 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan ise 10 ay hapis ve 500,00 TL adli para cezasına hükmedilip hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, hükmün 08.05.2013 tarihinde kesinleştiği, tutuklama tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 5271 sayılı CMK'nın 142. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye davanın açıldığı ve kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Davacının 1.000,00 TL ıslah ile 70.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden işleyecek yasal faiz talebine ilişkin söz konusu davada, yerel mahkemece 7.682,42 TL maddi,7.500,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesinde;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin ve davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Davacı ile ilgili yakalama, gözaltına alma, tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örnekleri dosya içine alınarak, davacının hangi suçtan veya suçlardan yakalandığı, gözaltına alındığı, tutuklandığı, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihleri ile infaz edilen tutuklama müzekkeresine dair suç bilgisinin, infaz edilen sürenin tereddüde mahal vermeyecek şekilde belirlenmesi, sonrasında ise davacı hakkındaki hapis cezası neticesinde verilen hükmün açıklamasının geri bırakılması kararının denetim süresi dolduğu, denetim süresi sonunda verilen düşme kararı araştırılıp davacının hukuki durumunun tayin ve tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Her ne kadar CMK'nın 144/1-a maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle mahsup tazminata engel oluşturmayacak ise de, haklarında mahsup işlemi yapılmayan kişilerle tutukluluğu başka mahkumiyetinden mahsup edilenler arasındaki dengenin, hak ve nesafetin sağlanması gerektiği göz önünde bulundurularak, mahsup edilen sürenin hükmolunacak tazminat miktarının tayininde dikkate alınması gerektiği nazara alındığında, davacının tutukluluk süresinin diğer bir hükümlülüğünden mahsup edilip edilmediği hususunun açıklığa kavuşturulması gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve nedene dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve nedene dayalı olarak açılmış başka bir dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
a) Davacının beyanına göre Genç Mersin Radyo Televizyon Yayın Pazarlama ve Reklamcılık A.Ş' de yönetim kurulu başkanı yaptığının belirtildiği ve davacı tarafça sunulan Ticaret Sicil Gazatesi ve Mersin Ticaret Odası yazıları da dikkate alınarak, davacının ve şirketin 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ilişkin olarak düzenlenen ticari defterler, yıllık vergi beyannameleri, banka kayıtlarının onaylı birer sureti ilgili kurumdan temin edilip incelenerek maddi zararın belirlenmesi gerektiği, tutuklu kaldığı dönemde şirketlerinde çalıştığı takdirde alabilecek olduğu maaş, huzur hakkı gibi maddi karşılıklara dair bir alacağının olup olmadığı, tutuklanması nedeniyle kesinti yapılıp yapılmadığı araştırılarak bu yönde itibar edilecek belge sunulamaması halinde veya davacının gelirinin asgari ücret miktarından düşük olduğunun tespit edilmesi halinde ise tutuklu kaldığı dönemde geçerli olan net asgari ücret üzerinden kesinti yapmadan hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b) Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda eksik manevi tazminata hükmolunması,
c) Davacı vekilinin 13.04.2016 havale tarihli dilekçesinde, hükmolunacak maddi tazminat miktarını 70.000,00 TL olarak ıslah ettiği, bu dilekçesinin davalı tarafa tebliğ edilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
d) Gerekçeli karar başlığında, ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün ''CMK 141-142 gereği tazminat'' olarak yazılması, ''27.02.2014'' olan dava tarihinin yazılmaması, ''12.05.2016'' olan karar tarihinin ''16.05.2016'' olarak yazılması,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 28.03.2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.