Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2016/19166
Karar No: 2021/2334
Karar Tarihi: 19.04.2021

Danıştay 4. Daire 2016/19166 Esas 2021/2334 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
DÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2016/19166
Karar No : 2021/2334

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
KARŞI TARAF (DAVACI) : …

İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Serbest muhasebeci ve mali müşavir olan davacı adına, 2012 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, 2012/1 ila 11 dönemlerinde beyan ettiği KDV matrahlarının emsal bedel üzerinden hesaplanan KDV matrahlarından düşük olduğundan bahisle 2012/1 ila 12 dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergileri ve bir kat kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Vergi Mahkemesince verilen kararda; Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 27/5. maddesi dikkate alındığında davacı adına ücret tarifesi esas alınarak tarhiyat yapılabilir ise de; inceleme elemanınca hesaplama yapılırken, davacının aylık KDV matrahının 35.260,00 TL'nin altında olmaması gerektiği halde 2012/Ocak ila Kasım dönemlerinde asgari ücret tarifesinin altında KDV matrahı beyan edildiğinin tespit edildiğinden bahisle, 2012/Ocak ila Kasım dönemleri aylık KDV matrahlarının 35.260,00 TL olarak, 2012/Aralık dönemi KDV matrahının ise aynen davacı beyanı gibi 153.878,00 TL olarak alındığı, oysa davacı tarafından vergiyi doğuran olayın hizmetin ifası olduğu gözetilmeden hizmet bedelinin tahsil edildiği tarihlerde KDV beyan edilmiş olup olmadığı, defter tutma hizmeti verilen mükelleflerin yaptıkları ödemeleri hangi aylarda aldıkları hizmetler için yaptıkları hususları araştırılmadan, sözleşmeler incelenmeden dolayısıyla davacının beyan etmesi gereken katma değer vergisini dönem kaydırması yaparak farklı aylarda (örneğin Aralık ayında) beyan etmiş olabileceği durumu dikkate alınmadan işlem yapıldığı, anılan şekilde inceleme yapılmadan yapılan hesaplamanın vergiyi doğuran olayın gerçek mahiyetinin esas olduğu şeklindeki ilkeye aykırı olduğu gibi, vergi incelemesinin ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunun esas olduğu şeklindeki amacına da aykırılık teşkil ettiği, diğer yandan davacı tarafından sunulan sözleşmelerden, yıl içinde farklı tarihlerde imzalanan sözleşmelerin olduğu halde bu sözleşmeler yılın ilk ayından itibaren imzalanmış ve söz konusu sözleşmelerin tarafı mükelleflere yılın ilk ayından itibaren defter tutma hizmeti veriliyormuş gibi hesaplama yapıldığının görüldüğü, bu itibarla eksik incelemeye dayalı olarak yapılan cezalı tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Dava konusu işlemlerin yasal ve yerinde olduğu, temyize konu kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
TETKİK HÂKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Vergi Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin reddine,
2.Temyize konu ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4.Dosyanın anılan Vergi Mahkemesine gönderilmesine,
5.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.


(X) KARŞI OY :
Serbest muhasebeci ve mali müşavir olan davacı adına, 2012 yılı hesap ve işlemlerinin incelenmesi neticesinde düzenlenen vergi inceleme raporuna istinaden, 2012/1 ila 11 dönemlerinde beyan ettiği KDV matrahlarının emsal bedel üzerinden hesaplanan KDV matrahlarından düşük olduğundan bahisle 2012/1 ila 12 dönemleri için re'sen tarh edilen katma değer vergileri ve bir kat kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle açılan davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararı davalı idarece temyiz edilmiştir.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 27/5. maddesinde, serbest meslek faaliyetleri için ilgili meslek teşekküllerince tespit edilmiş bir tarife varsa, hizmetin bedelinin, bu tarifede gösterilen ücretten düşük olamayacağı belirtilmiş, 10/1-c. maddesinde de, kısım kısım mal teslimi veya hizmet yapılmasının mutad olduğu veya bu hususlarda mutabık kalındığı hallerde, her bir kısmın teslimi veya bir kısım hizmetin yapılması durumunda vergiyi doğuran olayın gerçekleştiği kabul edilmiştir.
3568 sayılı Serbest Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu'nun 46. maddesinde ise, ücretin meslek mensuplarının hizmetlerine karşılık olan meblağı ifade edeceği ve asgari miktarının tarife ile belirleneceği, tarifedeki asgari miktar altında ücret karşılığında iş kabulünün yasak olduğu, aksine hareketin disiplin cezasını gerektirdiği, her odanın yönetim kurulunun, her yıl ocak ayından geçerli olmak üzere serbest muhasebeci mali müşavirler ve yeminli mali müşavirlerin yapacakları iş ve işlemler karşılığında alacakları ücretleri gösterir birer tarife hazırlayarak Birliğe gönderecekleri, Birlik yönetim kurulunun, oda yönetim kurullarının tekliflerini de gözönüne almak suretiyle çeşitli odaları içine alacak grupları tespit ederek ve gruplarda uygulanacak tarifeleri hazırlayarak Maliye Bakanlığına göndereceği, Maliye Bakanlığının tarifeyi aynen veya gerekli gördüğü değişikliklerle tasdik edeceği, tarifelerin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe gireceği, yeni tarifenin tasdikine kadar mevcut tarife hükmünün uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. 2012 yılı Serbest Muhasebecilik Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Asgari Ücret Tarifesi 30/12/2011 tarih ve 28158 sayılı 3. Mükerrer Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; davacının 213 adet mükellefe defter tutma hizmeti verdiği, hizmet verilen mükelleflerin nevi ve tarife ücreti dikkate alınarak aylık KDV matrahının 35.260,00 TL altında olmaması gerektiği halde asgari ücret tarifesinin altında KDV matrahı beyan edildiğinin tespit edildiğinden bahisle, 2012/Ocak ila Kasım dönemleri aylık KDV matrahlarının 35.260,00 TL, 2012/Aralık dönemi KDV matrahının ise aynen davacı beyanı gibi 153.878,00 TL olarak dikkate alınması suretiyle yapılan hesaplamalar sonucunda dava konusu cezalı katma değer vergisi tarhiyatlarının yapıldığı, Vergi Mahkemesince de, "ücret tarifesi esas alınarak tarhiyat yapılabilirse de, davacının müşavirlik sözleşmelerinin incelenmediği, ödemelerin hangi aylarda verilen hizmetler için yapıldığı ve davacının bu hizmetler için yapılan ödemlere ilişkin KDV leri daha sonraki beyannamelerde beyan edip etmediği hususlarının araştırılmadığı, ayrıca davacı tarafından mahkemeye sunulan sözleşmelere göre de, müşavirlik hizmetinin ilgili yılın tamamında verilmediğinden" bahisle eksik inceleme nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Yukarıda özetlenen mevzuat hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, katma değer vergisi açısından, davacının verdiği hizmet bedeli, 3065 sayılı Kanunun 27/5. maddesi uyarınca Resmi Gazete'de yayımlanan 2012 yılı Serbest Muhasebecilik Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Asgari Ücret Tarifesinde belirlenen ücretten düşük olamayacağından, davacının tarifede belirlenen ücret üzerinden katma değer vergisi beyan etmesi gerekmektedir.
Dolayısıyla, Vergi Mahkemesince "ücret tarifesi esas alınarak tarhiyat yapılabileceği" yolunda yapılan değerlendirme yerindedir.
Ancak, dava konusu cezalı tarhiyatın dayanağı vergi inceleme raporu ve eki bizzat davacı tarafından da imzalanan tutanağın incelenmesinden, vergi incelemesi aşamasında davacıya 2012 yılında kaç adet müşterisi olduğu, müşterilerinin nitelikleri ve kaç adet mükellef ile sözleşme imzaladığı, sözleşme imzalamadan defter tutma hizmetlerini yaptığı mükellef olup olmadığı ve serbest meslek makbuzu düzenlemediği mükellef olup olmadığı, 2012 yılına ilişkin asgari ücret tarifesinde yer alan defter tutma ücretlerinin ne kadar olduğunun sorulduğu; davacı tarafından da, müşteri sayısı ve nitelikleri ile tarife ücretleri hakkında bilgi verilerek, defter tutma hizmeti verilen mükellefleri gösteren tablonun sunulduğu ve sözleşme imzalamadığı mükellefin bulunmadığının belirtildiği, bunun dışında, Mahkemece eksik incelemeye dayanak olarak gösterilen hususlar hakkında herhangi bir iddia ve bu iddianın ispatına yönelik herhangi bir belgenin ne inceleme ne de dava aşamasında sunulmadığı, öte yandan, 213 adet müşterinin tümüne 2012 yılının tamamında hizmet sunulmadığı iddiasına ilişkin olarak Mahkemeye bir liste ekinde sunulan sözleşmelere bakıldığında da, sunulan sözleşme sayısının yalnızca 12 adet olduğu ve listede sözleşme tarihi belirtilse de sözleşmelerin hiçbirinde tarih belirtilmediği anlaşıldığından, davacı iddialarına itibar edilmemiş ve incelemenin eksik olduğu yolundaki değerlendirmede de hukuka uyarlık bulunmamıştır.
Bu durumda, 3065 sayılı Kanunun 27/5. maddesi uyarınca asgari ücret tarifesinin altında beyanda bulunduğu tespit edilen davacı adına yapılan cezalı tarhiyatta hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı idarenin temyiz isteminin kabulü ve temyize konu kararın bozulması gerektiği görüşüyle Daire kararına katılmıyoruz.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi