23. Hukuk Dairesi 2016/7539 E. , 2019/4737 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
DAVACILAR :
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ..."ın 25.03.2015 tarihinde, ..."in ise 22.07.2005 tarihinde yönetim kurulu kararı ile peşin ödemeli üye olarak ortaklığa kabul edildiklerini, davalı kooperatif yönetim kurulunun 08.10.2010 tarihli ihtarname ile müvekkillerine ihraç edildiklerini bildirdiğini, cevabi ihtarname ile süresi içerisinde yönetim kurulu kararına itiraz edildiğini, 15.03.2015 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında da üyelikten kesin ihraç edilmeleri konusunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, davalı kooperatifin müvekkillerinden hem peşin üyelik bedeli aldığını, hem de bedel hiç alınmamış ve peşin üyelik yapılmamış gibi borç çıkararak mükerrer ödeme yapılmasına ve ödeme yapılmaması sebebiyle üyelikten çıkarılmalarına çalıştığını, 15.03.2015 tarihli genel kurul toplantısının müvekkillerine usulüne uygun çağrı yapılmadığından ve oy imkanı bulunmayan üçüncü kişilerin toplantıya çağrıldığını ileri sürerek genel kurulun müvekkillerin usulüne uygun çağrılmaması nedeniyle iptaline, ihraç kararıyla ilgili kararın iptaline ve müvekkillerin üyeliklerinin ve borçlu bulunmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, ihraç kararının hukuka ve usule uygun olduğunu, ihraç kararının usulüne uygun tebliğinden itibaren üç aylık hak düşürücü süre içerisinde itiraz hakkını kullanmadıklarını, davacıların haklarındaki ihraç kararı kesinleştiğinden toplantıya çağrılmamalarının hukuka uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, dosya kapsamı ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacıların peşin ve sabit ödemeli ortak oldukları, ortaklıktan ihraç kararına dayanak ihtarnamelerde sorumlu oldukları genel yönetim gideri ve alt yapı gideri ayrıştırılmaksızın genel kurulca kararlaştırılan aidatların aynen istenmek suretiyle fazla borç çıkarıldığı, TBK"nın 120. maddesi hükmüne aykırı olarak faiz hesaplanması nedeniyle ihtarnamelerin geçersiz olması sonucu haklarında yönetim kurulunca alınan ortaklıktan ihraç kararlarına karşı davacıların itirazları üzerine davalı kooperatifin 15.03.2015 tarihli genel kurul gündeminin 3. maddesine alınan ihraç kararının iptal edilmesi gerektiği, genel kurul kararının iptali istemlerinin genel kurulca alınan ihraç kararının iptali şeklinde yorumlanması gerektiği, ihraç kararının iptali ile üyeliğin tespiti isteminin aynı nitelikte olduğu, borçlu bulunmadıklarını tespiti isteminin teknik anlamda bir menfi tespit davası olmadığı, yalnızca peşin ödemeli ortak olan davacıların aidat ödeme yükümlülüğü bulunmadığının tespitini amaçladığı, peşin ve sabit ödemeli ortak olan davacıların inşaat giderlerinden sorumlu olmayıp, genel yönetim giderlerinden ve alt yapı giderlerinden sorumlu oldukları gerekçesiyle davanın kabulü ile ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, her iki davacı için davalı kooperatifin 15.03.2015 tarihli üyelikten ihraca ilişkin genel kurul kararının ve davacıların usulüne uygun çağrılmaması nedeniyle genel kurul kararlarının iptali ile davacıların borçlu bulunmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
İhraç kararının iptali, genel kurul kararlarının iptali ile borçlu bulunmadıklarının tespitini isteyen davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından, mahkemece verilen hüküm, her bir davacı için bağımsız hüküm özelliğini taşımaktadır. Dolayısıyla her bir davacı için dava açılırken ayrı ayrı maktu harç ile başvuru harcının yatırılmış olması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinde; davacılar vekilince davacıların her biri tarafından kendileri hakkındaki ihraç kararının iptali ile borçlu bulunmadıklarının tespiti istenildiği halde dava açılırken tek harç yatırıldığı, diğer davacı için harç yatırıldığına dair dosyada delil ya da belgeye rastlanamadığı anlaşılmıştır.
Harçlar Kanunu"nun 32. maddesi uyarınca yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz.
Bu durumda, mahkemece; dava konusu edildiği halde harcı yatırılmayan diğer davacı için de harcı tamamlamak üzere davacılar vekiline Harçlar Kanunu"nun 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re"sen eksik harcın tamamlatılması, harç tamamlanmadığında harcı yatırılmayan davacılar ile ilgili dava dosyasının tefriki ile işlemden kaldırılması, yenilenmemesi halinde bu talebe yönelik davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi, harcın ikmal edilmesi halinde, her bir davacı için oluşacak uygun sonuç dairesinde karar verilmesi gerekirken, harcı yatırılmayan diğer davacı hakkında yazılı şekilde hüküm verilmesi doğru olmamış, hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (2) no.lu bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.