Esas No: 2022/2034
Karar No: 2022/3808
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2022/2034 Esas 2022/3808 Karar Sayılı İlamı
3. Hukuk Dairesi 2022/2034 E. , 2022/3808 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı dernek ile arasında 26/06/2018 günü yapılan sözleşme ile; Antalya ili ... ilçesi, ... Mahallesi, 13022 Ada, 3 Parsel sayılı akaryakıt servis ve satış istasyonu niteliğindeki taşınmazın ayrıca sponsorluk hakkının pazarlanıp satışı hakkında danışmanlık ve hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşme uyarınca işbu akaryakıt servis ve satış istasyonu niteliğindeki çok değerli taşınmazın ve sponsorluk hakkının değeriyle pazarlanabilmesi için ihale şartnamesinin ve ilamının hazırlandığını, ihale dışında da taşınmazın pazarlanması için tanıtım faaliyetleri ile gerekli mecralara bunun duyurulması gibi birçok faaliyette bulunduğunu, gayrimenkul ve sponsorluk hakkı satış ilanının 27 Haziran 2018 tarihli ...... ...... eki, ... eki, ... ve yerel bazda 14 gazetede yayınlandığını, akaryakıt sektörünü ilgilendiren tüm sosyal medya grupları ve mail havuzlarında paylaşıldığını, 32.000 kişiyi ya da firma üyesi bulunan grupların bu satış ile ilgili bilgilendirildiğini, 27 Haziran 2018 günü yayınlanan ilanın, ayrıca 1819 kişiden oluşan akaryakıt dağıtım firmalarının patron, CEO, genel müdür, bölge müdürü başta olmak üzere ... üzerinden duyurulduğunu, sayısız şirket ve sektör temsilcileriyle ihale ve satış konusunda bilgilendirmeler yaptığını, bunlardan birinin de 18/06/2018 günü ... Petrol şirket yetkilisi ... olduğunu, haberdar edilenlerden biri olan ... ve ... ... isimli kişilere davalı tarafından 03/08/2018 günü taşınmaz doğrudan satılıp devredildiğini, haricen öğrenilen satış bedeli tapuda göründüğü gibi 4.000.000.00 TL olmayıp 31.000.000.00 TL gibi daha yüksek bir bedel ile satıldığını, Antalya 5. noterliğinin 13/02/2019 tarih, 03691 yevmiyeli ihtarnamesi ile sözleşme gereği ücret talep edildiğini, Antalya 2. noterliğinin 25/02/2019 tarih ve 02470 yevmiye nolu cevabı ile ödeme yapmak niyetinde olmadıklarını bildirdiklerini beyan ederek; fazlaya dair talep haklarının saklı tutularak şimdilik sözleşmeye dayalı hizmet bedeli olarak 20.000.00 TL'nin yine sözleşme uyarınca davalının haricen doğrudan satış yaptığı 03/08/2018 gününden, olmadığı takdirde ihtarname tarihi olan 13/02/2019 tarihinden itibaren en yüksek avans faizi ile birlikte tahsiline, davanın belirsiz alacak davası olarak ileri sürüldüğünden ... mah. 13022 Ada, 3 Parsel sayılı taşınmaz gerçekte çok daha yüksek bedelle satıldığından dernek ya da alıcı kişi ya da kişilerin sahibi bulunduğu firma tarafından kesilen taşınmaz satış ve reklam promosyon faturaları toplamı üzerinden dava ıslah edileceğinden ortaya çıkacak gerçek ve toplam satış bedeli üzerinden % 0.50 nin karşılığı hizmet bedelinin hesaplanarak faiziyle birlikte, ayrıca yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, satışın ihale yoluyla gerçekleşmeyip doğrudan yapıldığından davacının ücrete hak kazanmadığını ileri sürerek, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece Mahkemesince, davanın reddine karar verilmiş; kararın davacı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nin 2021/398 E. 2021/1852 K. sayılı kararı ile davacının istinaf başvurusunun kabulüne karar verilmiş olup; hüküm, bu kez taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesiyle yapılan inceleme sonucunda, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde olmayan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava; danışmanlık ve hizmet sözleşmesi gereği hak edilen ücret alacağına ilişkindir. Taraflar arasında imzası inkar edilmeyen 26/06/2018 tarihli "Danışmanlık ve Hizmet Sözleşmesi"nin 2. maddesinde işin konusunun özellikleri belirtilen taşınmazın ve sponsorluk hakkı satış ihalesinin 02/07/2018 gününde özel ihale ile satılması için gereken tanıtım, pazarlama faaliyetleri ile taşınmaz satış şartname örneği ve satış ilan örneğinin hazırlanması ve onay için işverene sunulması hizmetlerini kapsadığı, 5. maddesinde "İşbu hizmetler karşılığında ister taşınmaz satış ihalesi veya isterse doğrudan satış vb. gibi her ne suretle olursa olsun ve işbu sözleşmenin akdinden sonra hangi zamanda satış gerçekleşirse gerçekleşsin işveren tarafından yükleniciye satış bedelinin % 0.50'si (Yüzde yarımı) net (KDV ve stopaj işverene aittir) danışmanlık ve hizmet bedeli olarak ödenecektir. Ödeme satış bedelinin tamamı ve veya bir kısmı işveren hesabına yattığı günün ertesindeki ilk mesai gününün sonuna kadar yükleniciye yapılacaktır." hükümleri bulunmaktadır. Sözleşmede de belirtilen tarih olan 02/07/2018 günü için davacı yanca gerekli hazırlıklar yapılmış, gazete ilanları hazırlanmış, reklam ve duyurular yapılmış, 40.500.000 TL muhammen bedel üzerinden ihaleye çıkılmış ancak katılan olmadığından satış gerçekleşmemiştir. Yaklaşık bir ay sonra 03/08/2018 tarihinde, doğrudan satış yolu ile taşınmazın ... ve ... ...'a tapu senedine göre 4.000.000 TL bedelle davalı yanca satıldığı anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki ihtilaf ise bu satıştan davacının protokol gereği ücrete hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesince taşınmazın dava dışı üçüncü kişilere satılmasının doğrudan davacı tarafın yaptığı tanıtım faaliyetleri kapsamında gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de; davacının istinafı üzerine bölge adliye mahkemesince, taraflar arasındaki söz konusu sözleşmenin işin bedeli başlıklı 5. maddesine göre davacı, sözleşmeyle üstlendiği edimini yerine getirdiğinden, davacı şirketin danışmanlık ve hizmet bedeline hak kazandığı kabul edilmiş, sözleşmeye konu taşınmaza ait resmi satış senedinden taşınmazın 4.000.000,00 TL bedel mukabilinde satıldığı anlaşıldığından, davacının 4.000.000,00 TL satış bedelinin % 0,50'si olan 20.000,00 TL danışmanlık ve hizmet bedeline hak kazandığının kabulü ile bu miktardaki alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, taraflarca temyiz edilmiştir. Protokolün 5. maddesi gereği davacı yan ücrete hak kazanmış olup, taşınmazın gerçek satış değerinin tespit edilmesi gerekmektedir. Tapu senedindeki satış bedeli, alınan bilirkişi raporuyla da sabit olduğu üzere gerçek bedel değildir. Davacı tarafından taşınmazın satış tarihindeki rayiç değeri üzerinden % 0.50 ücrete hak kazandığı iddia edilmektedir. Bilirkişi raporunda taşınmazın doğrudan satıldığı 03/08/2018 tarihinde rayiç değeri 9.638.500,00 TL olarak tespit edilmiştir. Davacı ayrıca reklam ve sponsorluk gelirleri üzerinden de ücrete hak kazandığını iddia etmişse de dava dilekçesinde bunun ispatı için davalı yanın defter ve belgelerine dayanmış, usulüne uygun yapılan bilirkişi incelenmesinde reklam ve sponsorluk satışına ilişkin herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmamış olup, davacı başka belgelerle de iddiasını ispat edememiştir. Hal böyle olunca, davacının dava konusu taşınmazın satış tarihi itibariyle rayiç değeri olan 9.638.500,00 TL üzerinden protokol gereği %0.50'si oranında ücrete, faiz yönünden temyiz talebi bulunmadığından dava tarihi itibariyle hak kazandığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 1.025,20 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, dosyanın HMK'nın 373/2 maddesi uyarınca kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 20/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.