Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/3623 Esas 2019/7428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/3623
Karar No: 2019/7428
Karar Tarihi: 02.05.2019

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/3623 Esas 2019/7428 Karar Sayılı İlamı

Özet:

İcra Ceza Mahkemesinde görülen bir davada, borçlu şirkete ödeme emrinin tebliğ edilmesi nedeniyle şikayette bulunulduğu ancak takibin henüz kesinleşmemesi sebebiyle davanın düşmesi gerektiği, tazminat isteminin haksız fiile dayalı olduğu ve muaccel hale gelmiş bir alacak bulunmadığı gerekçeleriyle tazminat talebinin reddedildiği belirtilmektedir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri ise İİK'nın Onaltıncı Bab'ı, CMK'nun 223/8 maddesi, 1412 sayılı CMUK'nun 321 ve 322. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nun 73/1. maddesi, ve 5271 sayılı CMK'nın 223/8. maddesidir.
12. Hukuk Dairesi         2019/3623 E.  ,  2019/7428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre,
    1) “Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak” suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
    İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle;
    CMK"nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi,
    Somut uyuşmazlıkta; borçlu şirkete ödeme emrinin 24.03.2015 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle takip henüz kesinleşmeden 11/03/2015 tarihinde şikayette bulunulduğu ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması karşısında, sanıklar hakkında açılan davanın “düşmesine” karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiyle, soruşturma ve kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceği anlaşıldığından 5237 sayılı TCK’nun 73/1. maddesi yollamasıyla 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi uyarınca sanıklar hakkında açılan DAVANIN DÜŞMESİNE,
    2- Tazminata ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede;
    İcra dosyasından borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin 24.03.2015 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan icra takibinin birinci haciz ihbarnamesine itiraz tarihinde kesinleşmediği anlaşılmakla, ihtiyati haciz kararına istinaden gönderilen birinci haciz ihbarnamesine 29.01.2015 tarihinde verilen cevabının gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunu oluşturmayacağı, gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçu ile birlikte İİK"nın 89/4. maddesi uyarınca talep edilen tazminat isteminin haksız fiile dayalı bir tazminat olduğu, gerçeğe aykırı beyanda bulunma suçunun oluşmaması durumunda, ortada bir haksız fiil bulunmadığından tazminat isteminin de reddi gerekirken, sonuç itibariyle muaccel hale gelmiş bir alacak bulunmadığı gerekçesiyle tazminat talebinin reddi kararı verilmesi doğru olduğundan, şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 02/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.