17. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/13633 Karar No: 2014/3465 Karar Tarihi: 13.03.2014
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2012/13633 Esas 2014/3465 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2012/13633 E. , 2014/3465 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun 1. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 31/07/2012 NUMARASI : 2012/101-2012/444
Taraflar arasındaki istihkak davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı 3.kişi vekili, Samsun 6. İcra Müdürlüğünün 2011/1838 sayılı takip dosyasından 08.02.2012 tarihinden haczedilen menkullerin müvekkili şirkete ait olduğunu, borçlunun müvekkili şirketin sorumlu müdürü olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili, haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapıldığını, mülkiyet karinesinin alacaklı yararına olduğunu, borçlunun davacı şirketin büyük hisseli ortağı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmasına karşın mahcuz malların ambalajı açılmamış şekilde davacı 3.kişiye ait depoda bekletildiği sırada haczedildiği, mahcuzlara ait faturaların davacı şirketin ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, dava konusu malların borçlunun şahsi malı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu haciz ödeme emri tebliğ edilen takip talebinde yazılı olan adreste, borçlunun huzurunda yapılmıştır. Bu halde İİK"nun 97/a maddesindeki mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Aksinin davacı 3.kişi tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispat edilmesi gerekir. Borçlu, davacı 3. Kişi şirketin büyük hisseli ortağı ve yetkilisidir. Davacının dayandığı faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu bildirilmiş ise de defterlerin kapanış tasdiklerinin yaptırılıp yaptırılmadığı, tespit edilmediği gibi faturalardaki malların hacizli mallara uygunluğu da tespit edilmemiştir. Bu durumda, davacı 3.kişinin karine aksini güçlü ve inandırıcı delillerle ispat ettiğinden söz edilemeyeceğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşüncelerle kabulüne karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı alacaklıya geri verilmesine 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.